Bir İsrailli analiste göre '7 Ekim Kabusu'nun bu kez kuzeyden dehşetle tekrarlanması kaçınılmaz
36137-collage.png
İsrail'in önde gelen stratejik danışmanlarından biri olan Ayalet Frish dikkate şayan değerlendirmelerde ve öngörülerde bulundu. Bu değerlendirmelere göre Nasrallah kozlarını rakibinden saklıyor ve Hamas'ın yok edilmesi noktasında ısrar bu kez kuzeyden yeni bir '7 Ekim Tufanı'nı kaçınılmaz kılıyor.
İNTİZAR - 7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında ortaya çıkan tablo sağlıklı öngörülerde bulunmayı pek de mümkün kılmıyor. Sahada ciddi bir kafa karışıklığı hakim. İsrail'in Gazze'deki katliamları bütün dünya kamuoyu tarafından şiddetle lanetlenirken Gazze Direnişi'nin ortaya koyduğu gayretin yanında bu kez kuzeyden Hizbullah eli ile gelebilecek desteğin boyutları tartışma konusu. 
 
Bu tartışmalar ile ilgili olarak İsrail'in önde gelen stratejik danışmanlarından biri olan Ayalet Frish dikkate şayan değerlendirmelerde ve öngörülerde bulundu. Halkla ilişkiler, iletişim ve markalaşma konusunda alanında yirmi yıldan fazla deneyime sahip bir uzman olan Frish, İsrail'in eski başbakanlarından ve cumhurbaşkanlarından olan Şimon Peres'in başkanlığından önce, başkanlık sırasında ve sonrasında on yıldan fazla bir süre boyunca onun baş stratejisti ve iletişim sorumlusu olarak çalışmasıyla uluslararası bir üne sahip ve bu kariyeri ortaya koyduğu değerlendirmeleri dikkat çekici kılıyor. 
 
Al Ahed News'de yar alan habere göre Ayalet Firsh, 7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında ortaya çıkan tablo çerçevesinde, çokça merak edilen İsrail için kuzeyden yani Hizbullah eliyle hangi büyüklükte bir tehlikenin gerçekleşebileceği sorusuna oldukça net bir öngörüde bulunarak cevap veriyor. İlgili haber metnini ilginize sunuyoruz:
"Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın kozlarını rakibinden gizlediğine inanıyorum. Hizbullah'ın sahip olduğu balistik ve güdümlü füzelerin sayısı tahmin edebileceğinizden çok daha fazla" diyen strateji uzmanı Ayelet Frish, füzelerin sadece 'İsrail' işgali altındaki kuzey köylerini hedef almakla kalmayıp, aynı zamanda 'İsrail' varlığının büyük şehir merkezleri olan 'Tel Aviv' ve Hayfa'yı hassas bir isabetlilik ve daha yıkıcı yeteneklerle öngörülemeyen bir yıkıma uğratma kapasitesine sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
"7 Ekim'den sonra, çevreleme stratejisinin arkasında durabilecek, [saldırıların] her turunda yaşayabilecek hiçbir 'İsrailli' lider yoktur."
'İsrail'deki emniyet ve güvenlik kavramının paramparça olduğunu sözlerine ekleyen Frish, 7 Ekim olaylarının tekrar yaşanabileceğini vurguladı. "7 Ekim'den sonra kuzeydeki 'Misgav Am, Metula veya Kiryat Shmona' topluluklarında hiçbir anne, kuzeydeki düşmanın [Hizbullah] aynı hedefi paylaştığını bilerek çocuklarını rahatça uyutamaz. 7 Ekim'de net tabloyu anladık. Hizbullah, Hamas gibi, sadece 'İsrail'e' karşı büyük füze saldırıları düzenlemek için değil, aynı zamanda 'İsrail' 'köylerinde' korku yaymak için de planlar yapıyor ve zemin hazırlıyor."
Güney'de asla hayal edemeyeceğimiz bir 'kötülüğün' serbest bırakıldığını gördük ve bu Hizbullah'ın gündeminin tam olarak aynısı, diye devam etti.
 
Uzmana göre, 'İsrail' Gazze'deki Hamas tehdidini ortadan kaldırana kadar iki cepheli bir savaşı kışkırtmamalı, ancak dünya kuzeyde yaklaşan savaşın kaçınılmaz gerekliliğine hazırlanmalı.
Anlaşılan o ki İsrailli uzmanlar Direniş'in kendileri için oluşturdukları tehdidin boyutunu İslam dünyasından daha çok farkındalar. Bu yaklaşıma göre ya İsrail belli bir noktadan sonra geri çekilecek ya da kuzeyden de gelebilecek tehdidi göğüslemeyi göze alacak. Eğer ikincisi gerçekelşirse yine bahse konu İsrailli uzmana göre bu ikinci bir 7 Ekim Aksa Tufanı (ki onlar bunu kabus olarak tanımlıyor) yaşanacak. Bu ise 'birincisinde temellerinden sarsılan İsrail için nasıl bir sonuç ortaya çıkaracak' sorusunu sormayı gerektiriyor!