Hizbullah ile geniş çaplı bir savaş Siyonist İsrail'in sonu olur
78090-unnamed.jpg
Hizbullah ile geniş çaplı bir savaşın patlak vermesi halinde neler olabileceğine dair pek çok spekülasyon yapılıyor. İsrail'in koruyucu meleği ABD bunu önlemek için çırpınıyor. İsrail'in işlediği savaş suçlarına siyasi, mali ve diplomatik olarak verdikleri açık desteğe rağmen Washington'daki savaş lordları böyle bir savaşın İsrail'in sonunu getireceğini biliyor.
İNTİZAR - Siyonist İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım savaşı devam ederken, Hizbullah ile geniş çaplı bir savaşın patlak vermesi halinde neler olabileceğine dair pek çok spekülasyon yapılıyor. İsrail'in koruyucu meleği ABD bunu önlemek için çırpınıyor. İsrail'in işlediği savaş suçlarına siyasi, mali ve diplomatik olarak verdikleri açık desteğe rağmen Washington'daki savaş lordları böyle bir savaşın İsrail'in sonunu getireceğini biliyor.
 
Bu senaryoyu analiz etmeden önce sahadaki gerçekleri özetleyelim. Hamas ve Filistin İslami Cihad'ın aksine Hizbullah çok daha geniş bir silah envanterine sahiptir. Sadece Katyuşa roketlerine sahip olmakla kalmayıp cephaneliğinde 150.000'den fazla füze bulundurmaktadır. Bu füzelerin çoğu uzun menzilli ve ölümcül isabet oranına sahip.
 
Hizbullah'ın elinde ayrıca yüz binlerce yüksek eğitimli ve motive savaşçı var. İsrail'de tahribata neden olabilirler. Şu anda dahi şaşırtıcı olmayan bir şekilde, 200,000 kadar İsrailli İsrail'in Güney Lübnan sınırındaki evlerini terk etti ve otellerde kalıyorlar.
 
O halde sorulması gereken soru şu: İsrail Gazze'deki soykırımını sürdürürken Hizbullah neden İsrail'e karşı tam cepheden bir saldırı başlatmadı? Bunun Lübnan'ın iç siyasi dinamikleriyle çok ilgisi var. Kırılgan ekonomisi göz önüne alındığında, Lübnan İsrail'le gireceği herhangi bir savaşta 2006'da olduğu gibi büyük bir yıkıma uğrayacaktır. Doğru, Hizbullah İsrail'e aynı oranda ya da daha fazla zarar verecektir ancak Lübnan'ın parçalanmış siyasi ortamında Hizbullah karşıtı güçler tüm kayıplar için hemen direniş hareketini suçlayacaktır.
 
Ancak İsrail'in Güney Lübnan'a geniş çaplı bir saldırı başlatma aptallığını yapması halinde bu senaryo bir nebze hafifleyecektir. Şu anda İsrail ve Hizbullah arasında çatışmalar ve kısasa kısaslar yaşanıyor ancak bunlar tam ölçekli bir savaşa dönüşmüş değil.
 
Güney Lübnan'da Hizbullah, tepedeki Mleeta kasabasında fantastik bir müze açtı. Nefes kesici bir yaratıcılığa sahip olan bu müzede 2006 savaşı sırasında ele geçirilen İsrail ordusuna ait imha edilmiş tanklar ve diğer zırhlılar sergileniyor. Tepe boyunca, savaşçıların İsrail topçusu ve füze ateşinden sığınabilecekleri, neredeyse şehirleri andıran kilometrelerce yeraltı tüneli var.
 
Müzenin içinde, bir duvar boyunca uzanan ve İsrail'in askeri ve stratejik altyapısının kritik düğüm noktalarını tanımlayan devasa bir harita var. Örneğin, İsrail'in Hayfa'daki kimyasal silah fabrikalarının yanı sıra Dimona nükleer tesislerinin koordinatları da yer alıyor. İsrail'in hassas izleme tesislerinin yanı sıra diğer askeri altyapı da açıkça tanımlanmıştır. Ziyaretçiler İsrail-Hizbullah savaşı durumunda neler olabileceğini görebilmektedirler.
 
Tüm bu tesisler havaya uçurulacak ve İsrail için ciddi sonuçlar doğuracaktır. Siyonistler kitlesel kayıpları göze alamazlar. Onlar korkaktır; bu dünya için yaşarlar. Şehitlik kavramı onlara yabancıdır. Kur'an-ı Kerim bu gerçeğe işaret ederek (62:06), eğer Allah'ın gözdeleri olduklarını iddia ediyorlarsa ölümü arzulamaları için onlara meydan okur. Ancak Kur'an bir sonraki ayette (62:07), bu dünyada yaptıkları kötü işler nedeniyle asla böyle yapmayacaklarını (ölümü arzulamayacaklarını) bildirir.
 
Yukarıda İsrail için çizilen vahim senaryo spekülasyona dayanmıyor. Yakın tarihli bir İsrail raporu da benzer bir sonuca varmıştır. İsrail raporuna göre, bir savaş durumunda Lübnan'daki İslami Direniş "Tel Aviv'i" hızla ezecektir.
 
Lübnan'da yayın yapan Al-Mayadeen adlı internet sitesinin haberine göre, üç yıl süren çalışma Reichman Üniversitesi Terörle Mücadele Politikası Enstitüsü'nde yüzlerce uzman tarafından yürütüldü. İsrailli haber kaynağı Calcalist, İsrail işgalinin en kötü korkularını aşabilecek bir çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir yıkım ve kan dökülmesi konusunda uyarıda bulundu.
 
Altı İsrailli düşünce kuruluşu 130 sayfalık raporu hazırlamak için işbirliği yaptı. Araştırmacılar arasında 100 uzman, eski askeri ve güvenlik yetkilileri, akademisyenler ve hükümet yetkilileri yer aldı. Ekip, sözde "terörizm araştırmaları" alanında dünya çapında tanınan bir öncü ve Reichman Üniversitesi'nin şu anki başkanı olan Profesör Boaz Ganor tarafından yönetildi.
 
Al-Mayadeen'de yer alan habere göre raporda öne çıkan bazı bulgular şöyle:
1: Savaş durumunda Hizbullah, roket topları ve yüksek hassasiyetli uzun menzilli füzeler de dahil olmak üzere "günde 2.500 ila 3.000 füze" fırlatacaktır;
 
2: Hizbullah ayrıca İsrail'in önemli askeri üsleri ya da kilit önemdeki "Gush Dan" bölgesindeki şehirler gibi belirli bölgeleri hedef alan ve bir günde yüzlerce roketin yağabileceği büyük salvolar düzenleyecek;
 
3: Hizbullah saldırısı haftalarca sürecek ve benzeri görülmemiş bir yıkıma yol açacaktır. Bu saldırılar "hem cephede hem de işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan İsrailli yerleşimciler arasında binlerce can kaybına yol açacak, panik ve kargaşa ortamı yaratacaktır";
 
4: Hizbullah'ın operasyonlarının öncelikli hedeflerinden biri İsrail kuvvetlerinin hava savunma sistemini zayıflatmak olacaktır. "Hassas mühimmat ve insansız hava araçları, planörler ve seyir füzeleri de dahil olmak üzere alçaktan uçan hava araçlarının maddi hasar vermesi ve Demir Kubbe bataryalarını hedef alması bekleniyor";
 
5: Benzeri görülmemiş yaylım ateşi, "Demir Kubbe ve David's Sling (Davut Sapanı) için önleme füzesi rezervlerini çatışmanın ilk günlerinde tüketecektir. İsrail işgali, etkili ve güvenilir bir savunma mekanizması olmaksızın binlerce roket ve füze saldırısına maruz kalabilir";
6: Hizbullah'ın amacı "İsrail Hava Kuvvetleri'nin faaliyetlerini sabote etmek ve operasyonel kabiliyetlerini sınırlandırmak olacak, onarım çabalarını ve hava saldırılarını engellemek için belirli zaman dilimlerinde kalkış pistlerine ağır hassas füzeler yönlendirilecek.
 
"Yoğun ateş askeri uçakların depolandığı hangarları hedef alacak ve patlayıcı başlıklı hassas füzeler Hayfa ve Aşdod'daki elektrik santralleri, elektrikle ilgili tesisler, tuzdan arındırma tesisleri ve ulaşım tesisleri de dahil olmak üzere hassas altyapıyı vuracaktır."
 
Rapor devamında, çok alçak irtifalarda uçan düzinelerce intihar uçağı sürüsünün işgal altındaki Filistin'deki kritik varlıkları hedef alacağı uyarısında bulundu. Bunlar arasında silah tesisleri, İsrail işgal güçleri için acil durum depolama tesisleri ve meydana gelecek benzeri görülmemiş kayıplar için ihtiyaç duyulacak hastaneler yer alıyor.
 
Yüksek can kayıpları, büyük hasarlar, elektrik ve su kesintileri, kurtarma ve yardım ekiplerinin gelişindeki gecikmeler, gıda ve ilaç gibi temel hizmetlerin teminindeki güçlükler nedeniyle zevk düşkünü Siyonistler arasında panik ve korkunun artması bekleniyor. Ve eğer işgal altındaki Filistin'den kaçmaya çalışırlarsa, havaalanları artık onları uçurmak için operasyonel olmayacaktır.
 
Fiziksel saldırılara ek olarak, kritik ulaşım altyapısı, iletişim kanalları ve hükümet bakanlıkları ve yerel makamlarla ilgili sitelerin yaygın siber saldırılarla karşı karşıya kalması ve ekonomiyi sekteye uğratma konusunda ciddi bir risk oluşturması beklenmektedir. Siyonist varlık, tüm sanayileşmiş ülkeler gibi, siber saldırılara karşı son derece savunmasızdır. Hamas'ın 7 Ekim 2023'te El Aksa Fırtınası Operasyonu'nu başlatırken yaptığı gibi gafil avlanabilirler.
 
Hamas, Gazze sınırı boyunca İsrail'in iletişim kulelerine saldırdı ve devre dışı bıraktı. İsrail'in sınır boyunca uzanan askeri üsleri, Hamas savaşçıları buralara saldırıp işgalcileri yok edene kadar tamamen karanlıkta bırakıldı.
 
Siyonist İsrail, dikkat et, sonun yaklaştı!
 
Yusuf Dhia-Allah