Önümüzdeki günler Siyonistler ve dostları için yenilgiler Direniş Ekseni için zaferlerle dolu olacak
Tel Aviv - Dahiye: Son suikastlar ve İsrail'in siber geçit töreninden sonra bu denklemi uygulamanın zamanı gelmiş olabilir mi? Yaklaşan genişletilmiş savaş neden iki uçlu bir savaş olacak? Söz konusu olan Celile ve Golan'ın kurtarılmasının yaklaşıyor olması mı?
İNTİZAR - İsrail insansız hava araçları tarafından dün (Cuma) Hizbullah'ın yarı resmi karargahı olan Beyrut'un güney banliyösündeki bir eve düzenlenen ve aralarında önde gelen liderlerden İbrahim Akil ve Ahmed Mahmud Vehbi'nin de bulunduğu 31 kişinin şehit olmasına yol açan kriminal terör saldırısı, bölgedeki savaşın “patlayıcı unsuru” ve sadece destek cephelerinin değil, lanların birliğinin tam ve azami aktivasyonu olarak tarihe geçecektir.
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, geçen Perşembe günü yaptığı konuşmada İsrail tarafından gerçekleştirilen siber saldırısının güçlü ve ağır bir darbe olduğunu itiraf ettiğinde her zamanki gibi cesurdu ve ondan bir gün sonra güney banliyölerine yapılan bu saldırıyı ve Rıdvan birliğinin en önde gelen iki komutanının şehit edilmesini, parti, hatta Direniş Ekseni ve vekilleri ve Tahran'daki operasyonel liderliği için belki de daha tehlikeli ve zorlu olarak değerlendirecektir.
Eğer İsrail düşmanının, iki komutanın Celile'yi ele geçirmek için bir plan hazırlamak üzere Rıdvan birliğiyle gizli bir toplantıya liderlik ettiğine dair sızdırdığı haberi doğruysa, Hizbullah güçlerinin, taburlarının ve direnişin diğer kollarının sahadaki kapsamlı ve misilleme niteliğindeki tepkisi çok yakın ve her an olabilir.
***
Bizi bu sonuca götüren iki şeye geri dönmemizdir:
Birincisi, Sayın Nasrallah'ın daha önce yaptığı ve “Tel Aviv'e karşı Dahiye” denklemini ortaya attığı açıklamalardır ki bu da güney banliyölerine yapılacak herhangi bir saldırının Tel Aviv'in hassas füzelerle bombalanmasıyla karşılık bulacağı anlamına gelmektedir.
İkincisi ise Lübnan'daki direniş liderliğinin, makuliyet, itidal ve stratejik sabır politikalarının üst sınırına ulaştığı ve kendilerinden bekleneni elde ettiği kanaatine varmış olması ve İsrail'e karşı caydırıcı bir karşılık verme, saldırganlığına ve güvenlik ihlallerine derhal misilleme yapma ve İsrail derinliklerini bombalayarak bunlara son verme zamanının gelmiş olmasıdır. Bu durum, ABD'nin savaşın genişlemesi ve Lübnan'daki İslami Direniş tarafından beklenen saldırının başlaması beklentisiyle uçak gemilerini ve savaş gemilerini neden Doğu Akdeniz'e taşıdığını açıklamaktadır.
Bunu söyledik ve tekrarlamakta bir sakınca yok, tüm cephelerde yenilgiye uğrayan Netanyahu, savaşı genişletmek ve Amerika'yı, özellikle de Direniş Ekseni'nin ve vekillerinin beyni ve aklı olan İran'ı savaşa dahil etmek istiyor ve onun gerçekleştirdiği siber tırmanış ve şantaj ve provokatif suikastlarla savaşı sürdürmesi, bu stratejinin hızlı bir şekilde uygulanmasıdır ve ABD başkanlık ve yasama seçimlerinden önce bu siber saldırısı ve Hizbullah'ın askeri kanadının en önemli üç liderine (Şükr, Akil ve Vehbi) Dahiya'nın kalbinde düzenlediği son suikastlarla ordusunun ve istihbarat servislerinin prestijini biraz olsun geri kazanmayı ve onları caydırmayı başarmış olabilir, ancak bu başarı Hizbullah'tan ya da direnişin diğer kollarından Tel Aviv ya da Hayfa'ya isabetli ilk füzenin düşmesiyle kısa sürede buharlaşacaktır.
Beklenen bir sonraki savaş, değerlendirmemize göre iki yönlü olacak, birincisi: Celile'nin ve belki de işgal altındaki Golan'ın karadan ele geçirilmesi ve ikincisi: sert kış mevsiminin başlaması ve Rus arzının durmasıyla Avrupa'ya tedariklerini kesmek için Karish sahasını ve Akdeniz'deki diğer gaz ve petrol platformlarını hedef alan bir deniz savaşı olması bekleniyor.
Hizbullah güçlü savaşçılara, özellikle de Yakhont ve diğerleri gibi gemi ve uçaksavar füzelerine, insansız hava araçlarına ek olarak yüz binlerce hassas roket ve muhtemelen hipersonik füzelarine sahiptir.
***
Sonuç olarak, Hizbullah'ı, destekçilerini ve prestijini hedef alan güney banliyölerindeki iki siber-terör saldırısından sonra Lübnan cephesi artık ana cephe haline geldiğinden, savaşın tırmanışının onu önleme ya da erteleme girişimlerinin ve baskılarının tamamen önünde olduğunu söylüyoruz.
Netanyahu, Hizbullah füzelerinden kaçan yerleşimcileri Celile'deki yerleşimlerine geri döndürme vaadinde bulunarak suç ortaklığı yapmıştır ve bu vaadini yerine getirmeyi asla başaramayacaktır, tıpkı Hamas'ı ve Gazze Şeridi'ndeki diğer direniş tugaylarını son 11 aydaki imha ve etnik temizlik savaşına rağmen ortadan kaldırmayı başaramadığı gibi.
Önümüzdeki günler İsrailliler ve Netanyahu için yenilgilerle, Lübnan, Yemen, Gazze, Batı Şeria ve Irak'taki Direniş Ekseni'nin liderleri için zaferlerle dolu olacak.
Abdulbari Atvan