İNTİZAR - Çarşamba günü Hizbullah lideri olarak ilk konuşmasını yapan Kasım, Lübnanlı direniş grubunun Seyyid Hasan Nasrallah'ın belirlediği stratejiye bağlı kalarak İsrail ile savaşmaya devam edeceğini söyledi.

Kasım, 27 Eylül'de Beyrut'un Dahiye banliyösüne düzenlenen bir İsrail hava saldırısında şehit olan Nasrallah'ın yerine Salı günü Hizbullah'ın lideri olarak seçildi.

ABD medyası İsrail'in Nasrallah'ı öldüren ve Dahiye'deki konutları yerle bir eden saldırıda Amerikan yapımı 900 kg (2,000 pound) bomba kullandığını kabul etti.

Hizbullah da geçtiğimiz hafta hareketin Yürütme Konseyi Başkanı Seyyid Haşim Safiyüddin'in Ekim ayı başında İsrail'in Beyrut'a düzenlediği bir hava saldırısında şehit olduğunu duyurdu.

“Benim gündemim Nasrallah'ın gündemini tüm yönleriyle takip etmek” diyen Kasım, ‘Savaş planımızı sürdüreceğiz' diye ekledi.

Hizbullah'ın yeteneklerinin büyük ve uzun bir savaşa uygun olduğunu vurgulayan Kasım, İsrail'i “mutlak yenilgiye” uğratma sözü verdi.

Kasım, Nasrallah'ın kendisi için bir kardeş gibi olduğunu ve Safiyüddine'in Nasrallah'ın çok güvendiği biri olduğunu belirtti.

Ayrıca Batı'nın İsrail'in savaş kışkırtıcılığına olanak sağlamadaki rolüne değinerek hareketin “direnişimize son vermek için Amerika, Avrupa ve küresel bir savaşla” karşı karşıya olduğunu söyledi.

Hizbullah'ın Gazze'ye desteği

Kasım ayrıca İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırım savaşına da atıfta bulunarak Hizbullah'ın kuşatma altındaki Filistin halkını desteklemeye ve “İsrail'in tüm bölge için oluşturduğu tehlikeye karşı koymaya” devam edeceğini söyledi.

Hizbullah ve İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim 2023'te Gazze'ye savaş ilan etmesinden bir gün sonra karşılıklı çatışma başladı. Netanyahu bu emri, Hamas'ın İsrail'in güneyinde sürpriz bir askeri saldırı düzenleyerek rejime ağır bir darbe indirdiği El Aksa Fırtınası Operasyonu'nun ardından vermişti.

Hizbullah Gazze'deki Filistinlilerle dayanışma içinde İsrail'e saldırılar düzenledi.

Şimdiye kadar 43,000'den fazla Filistinlinin ölümüne neden olan Gazze savaşı boyunca İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan karşılıklı çatışmalar nedeniyle İsrail'in kuzeyinde ve Lübnan'ın güneyinde on binlerce insan yerinden edildi.

İsrail bu yıl 23 Eylül'de Lübnan'da büyük bir bombalama harekâtı başlatmış, bunu bir hafta sonra ülkenin güneyine yönelik kara harekâtı izlemiştir.

İsrail geçen yılın Ekim ayından bu yana Lübnan'da yaklaşık 2.800 kişiyi öldürdü ve 12.700'den fazla kişiyi yaraladı.

Saldırganlığa karşı koymak

İsrail'in Lübnan'a yönelik hava ve kara saldırılarına karşılık olarak Hizbullah da misilleme saldırılarını yoğunlaştırdı.

Hareket İsrail'in derinliklerindeki stratejik askeri tesisleri vurdu. Tel Aviv ve Hayfa'daki bu tesisleri hedef aldı.

Hizbullah ayrıca güney Lübnan'daki savaş alanında rejimin ordusuna ciddi darbeler vurdu.

 İsrail ordusu bu Ekim ayında güney Lübnan'da 33 askerinin öldürüldüğünü kabul etti.

İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde başlattığı ve Lübnan'a da sıçrayan soykırım savaşının başlangıcından bu yana yaklaşık 12,000 İsrail askerinin yaralandığını ya da öldürüldüğünü söyledi.

İsrail Kanal 12'ye konuşan Lapid, “On bir bin asker yaralandı ve 890 asker de öldü” diyerek Netanyahu'nun “hiçbir şey yapmaması” halinde İsrail ordusundaki ölü ve yaralı asker sayısının artmaya devam edeceğinin altını çizdi.

Lapid, ordunun gerçek kayıp sayılarını gizlediğini vurguladı.

İsrail bitkin

AFP'ye göre, Gazze'ye yönelik soykırım savaşının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen İsrail ordusunun yedek askerleri tükenmiş durumda ve ordu asker toplamakta zorlanıyor.

Yedeklerin görev süreleri uzatıldı ve bazı yedekler normal hayatlarına devam edemediklerinden şikayetçi.

İsrail ordusuna göre Gazze savaşının başlamasından bu yana 300,000 yedek asker askere çağrıldı ve bunların yüzde 18'i muaf tutulması gereken 40 yaş üstü erkeklerdi.

İsrail'in askerleri tükenirken Hizbullah savaş alanında sert bir direniş gösterdi.

Hizbullah'ın askeri yetenekleri, özellikle de insansız hava araçları, İsrail'in tekrarlayan kabusu haline geldi. 19 Ekim'de Hizbullah'a ait bir insansız hava aracının İsrail'in kuzeyindeki Caesarea'da Netanyahu'nun konutunu vurması Tel Aviv ve ötesinde paniğe yol açtı.

 Bu tür saldırılar Hizbullah liderliğinin devre dışı bırakılmasının etkisiz olduğunu göstermektedir. 

Geçtiğimiz on yıllar boyunca, İsrail liderlerini ve komutanlarını öldürmesine rağmen hareket daha da güçlenmiştir. 

Kasım'ın ilk konuşması da bu tür suikastların Lübnan halkının İsrail'in saldırganlığına karşı ülkelerini savunma konusundaki yılmaz iradesini zayıflatamadığını açıkça ortaya koymuştur.