"Batının asla hoşnut olmadığı Suriye, Rusya, İran ve Hizbullah arasındaki ittifaktır"
"Batı kuvvetlerinin ve Batı medyasının hoşlanmadığı şey, Suriye, İran, Rusya ve Hizbullah arasında oluşturulan yeni birliktir. Bu birlik, biz ve halkımız için Siyonistler tarafından işgal edilen topraklarımız ve Siyonizm’in bölgemizde yapmaya çalıştıkları ile ilgili olarak, büyük bir öneme sahiptir".
Suriye'de yaşanan olay bir iç savaş değildi
Rusya, İran ve Hizbullah, terörizmin dünya için tehlikeli olduğuna inandıklarından dolayı, Suriye hükümeti ile birlikte dünyanın çeşitli noktalarından Suriye'ye gelen teröristlerle savaştılar.
Suriye Cumhurbaşkanı Danışmanı; Hizbullah, İran ve Rusya'nın, terörizmin dünya için tehlikeli olduğuna inandıklarından dolayı, Suriye hükümetinin yanında dünyanın çeşitli noktalarından gelen teröristlerle savaştığını vurguladı.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın Rusya'ya ziyareti ve mevkidaşı Vladimir Putin'le gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, Beşşar Esad'ın siyasi ve basın danışmanı Buseyna Şaban Çin'e ziyarette bulundu ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geldi.
Buseyna Şaban ile özel bir röportaj gerçekleştiren CN TV muhabiri Han Peng, röportajın başında Suriye'nin durumu ve Suriye'deki barış müzakereleri hakkında soru sordu ve “Biz Suriye konusunda çeşitli müzakerelere şahit olduk ama şimdiye kadar bu müzakereler başarısızlıkla sonuçlandı. Önümüzdeki salı günü, aynı konu hakkında yine görüşme düzenlenecek. Her ay, barış müzakereleri hakkında konuşuyoruz, görüşmelerin başarılı olması için, bütün tarafların karşı tarafla uzlaşıya hazır olması çok önemlidir. Asıl soru ise şu, acaba güven kazanmak ve bu defa barış müzakerelerinin başarılı olması için Suriye hükümeti karşı tarafla uzlaşıya hazır mı?” sorusunu yöneltti.
Buseyna Şaban: İlk olarak, biz yapılan bütün müzakerelerin başarısız olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü mesela, Astana müzakerelerinden bazı iyi sonuçlar elde edildi. Örneğin, çatışmasızlık bölgesi oluşturduk ve şimdi o bölgelerde çatışmalar azaldı. Bununla birlikte, Suriye Hükümeti daha başından itibaren siyasi ve samimi bir çaba gösterdi. Aslında Suriye'de siyasi bir çözüme ulaşma doğrultusunda adım atmak için, hazır ve anlaşmaya bağlı olmayan karşı taraftır.
Muhabir: Suriye kuvvetleri altı yıldır isyancılarla savaşıyor ve Suriye hükümeti şimdi art arda zaferler kazanıyor. Durum böyle iken Suriye hükümeti bu kişilere nasıl davranacaktır?
Buseyna Şaban: İlk olarak izin verin şu soruyu düzelteyim, çünkü Suriye hükümeti isyancılarla değil, bölgesel ve uluslararası güçlerin ülkemize soktuğu IŞİD, Nusra ve diğer terörist gruplarla savaşıyor. Onların amacı ülkemizi yok etmekti. Şimdi biz birkaç gün önce Ebu Kemal'in de kurtarılmasıyla, teröristlerin yenildiğini söyleyebiliriz. Tabi onlar hala dağınık olarak Suriye'nin çeşitli bölgelerinde varlar ve bu noktalar da temizlenmelidir.
Muhabir: Siz isyancıları terörist olarak nitelendirdiniz, bu yani Suriye hükümetinin onlarla hiçbir şekilde uzlaşı ve barışa hazır olmadığı anlamına mı geliyor?
Buseyna Şaban: Hayır, Bu doğru değil. Astana ve Cenevre Müzakerelerine gelenler terörist değiller. Bu gruplar arasında birçok fark var. Çünkü bu kişiler silahlarını bırakmak ve Suriye Hükümeti ile iş birliği yapmak isteyen kişilerdir ve biz bu kişilerin birçoğu ile Suriye'nin çeşitli noktalarında müzakerede bulunduk ve Suriye hükümeti, Suriye halkı ve bu kuvvetler arasında çeşitli barış anlaşmaları sağladık. Bu gruplar ve teröristler arasında birçok fark vardır. Bu terörist gruplar IŞİD, Nusra, Ahrar-ı Şam, Heyet-i Tahrir-i Şam ve bunun gibi gruplara bağlılar. Tabi bu grupların birçok ismi var. 2012 yılından itibaren Rusya Amerika'dan, her ne sebeple olursa olsun silah taşıyan ve dünyanın farklı noktalarından Suriye'ye gelen gruplar arasına bir fark koymasını ve bu iki grubu birbirinden ayırmasını istedi. Dışarından Suriye'ye gelen teröristler, Suriye'nin alt yapısını yok etmek istiyorlar. Tabi Amerika, Rusya'nın bu talebini de yerine getirmedi.
Muhabir: Biz altı yıldır, Suriye'deki bu kanlı iç savaşa şahit olduk…Burada Buseyna Şaban muhabirin sözünü kesiyor ve “Affedersiniz, bu bir iç savaş değildir. Suriye'de yaşanan olayların hiçbiri bir iç savaş değildir. Bu, medyanın da dayatmak istediği ve onu bir iç savaş olarak ve kendilerini de Suriye'deki teröristleri desteklemiyormuş gibi gösterme çabasıdır.
Muhabir: Bu, tam da benim sizden sorumaya çalıştığım soruydu. Çünkü birçok kişi bu savaşı, Rusya ve Amerika ya da Suudi Arabistan ve İran arasında bir vekalet savaşı olarak görüyor. Sizin, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın bu savaştaki rolü hakkındaki değerlendirmeniz nedir? Acaba size göre bazı Batı medyasının da dediği gibi, Esad sadece Rusya'nın bir kuklası mı ya da Suriye hükümeti gerçekten de bu vekalet savaşının kurbanı mı oldu ya da Suriye hükümeti gerçekten de uzun yıllardır dökülen bu kanların ardından zafere ulaştı mı?
Buseyna Şaban: İlk olarak, Rusya hava kuvvetleri 3 Eylül 2015'e kadar Suriye'ye gelmedi. Bu da dört yıl boyunca bizim kendi başımıza teröristlerle savaş halinde olduğumuzu gösteriyor. Bu, Ruslar gelip bize yardım etmeden önceydi. İkinci olarak Ruslar, İranlılar ve Hizbullah ve Suriye hükümetinin yanında savaşan herkes, terörizmin dünya için tehlikeli olduğuna inandığından dolayı teröristlerle savaşmış ve kahraman Esad kuvvetlerini desteklemiştir. Çünkü Esad, teröristler karşısında direnmiş, halkının yanında durmuş ve teröristlerle savaşmıştır. Esad, teröristlerle savaşmak için Rusya ve İran gibi Suriye'ye gelen bütün müttefik kuvvetlerle koordinasyon sağlamıştır.
Muhabir: Siz Cumhurbaşkanı Esad'ı kahraman olarak nitelendirdiniz ama Batı medyası onu, katil ve Suriye'de insanlık faciası gerçekleştirmiş biri olarak nitelendiriyor. Sizin Cumhurbaşkanı hakkındaki bu çelişkili iki görüş ile ilgili düşünceniz nedir?
Buseyna Şaban: Sizin de bildiğiniz gibi, Batı medyası bilgilerini Amerika'dan alıyor ve dünyaya yayılan bilgilerin yüzde 99'u Amerika'dan geliyor ve Amerika da bu bölgede sadece Siyonist Rejim İsrail'e önem veriyor. Biz, Cumhurbaşkanı, ülkemizi hedef alan düşmanlar ya da bizi hedef alan kişiler hakkındaki değerlendirmemizi geri almıyoruz. Batı medyası istediğini söylesin. Bu krizin başından beri, Batı medyası birçok konuyu gündeme getirdi ama daha sonra bunların yüzde yüz doğru olmadığı ortaya çıktı. Irak ve Libya'da ne yaptıklarına bakın. Söyledikleriyle yaptıkları çok farklı ve çelişkili.
Rusya, Çin ve İran Amerika'nın aksine ülkelerin bağımsızlığına saygı gösteriyorlar
Beşşar Esad'ın Danışmanı İngilizce yayın yapan Çin televizyonuna verdiği röportajda; Rusya, Çin ve İran gibi ülkelerin, özellikle Amerika olmak üzere, bazı Batı ülkelerinin aksine, Suriye olmak üzere ülkelerin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı gösterdiğini, Amerika'nın ise Suriye'yi bölmek için planlar yaptığını belirtti.
Muhabir: Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad, Rusya'ya bir ziyarette bulundu ve orada mevkidaşı Vladimir Putin ile görüştü. Putin, Beşşar Esad ile bu görüşmesinde Esad'a salı günü düzenlenecek olan barış müzakerelerinin yolunun açılması için, Suriye tarafının daha fazla uzlaşı göstermesini söyledi. Bu müzakereler Rusya'nın önerdiği Suriye anayasasında bazı düzenlemeleri kapsıyor. Suriye Hükümeti, Cumhurbaşkanı Esad ile farklı görüşlere sahip olan kişilerin isteklerinin gerçekleşmesi adına bu düzenlemeleri yapacak mı?
Buseyna Şaban: Suriye Hükümeti 2011 yılından itibaren bu düzenlemelere başladı. Suriyeli yetkililer anayasayı ve diğer kanunları değiştirdi ve birçok düzenlemeyi de uyguladı. Batı ve uşaklarının bu reformlara önem vermediğini kesin olarak söyleyebilirim. Çünkü onlar Suriye'yi yok etmeye azmetmişlerdir. Onlar Suriye'nin Batı dünyasının kuklası olmasını istiyorlardı. Bu, Suriye'de savaşın başlamasına neden olan asıl konudur. Bu savaş, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına karşı bir savaştır. Savaşın reformlarla bir ilgisi yoktur. Batılılar Irak'ta da mı reform istiyorlardı? Onlar Irak'ı 200 yıl geriye götürdüler.
Muhabir: Bu savaş, özellikle Amerika gibi Batı ülkelerinin baskı ve eleştirileri nedeniyle mi başladı? Şimdi bu krizi tamamen ortadan kaldırmak için Rusya tam anlamıyla Suriye'ye yardım mı ediyor? Suriye tarafının bu konudaki düşüncesi nedir?
Buseyna Şaban: Müttefiklerin ve dostların birbiriyle görüşmelerde ve müzakerelerde bulunması, düşüncelerini paylaşması ve bir sonuca ulaşması çok açık bir konudur. Rusların yayınladığı bütün bildiriler, her zaman Suriye'deki birliğin, toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığın korunması gerektiğini vurguluyordu. Ruslar her zaman Suriye'yi bölmek için bazı teröristleri satın alan Amerika'nın aksine Suriye halkının birliğini istiyorlar. Bu nedenle Batı ve Doğu arasında Suriye konusunda düşünce tarzı olarak çok büyük farklar var. Doğudan kastım, ülkelerin toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına saygı gösteren, Rusya, Çin ve İran'dır.
Muhabir: Suudi Arabistan'la oturum düzenleyen bazı isyancılar (teröristler) vardır. Onlar hala, Esad'ın gitmesi yönündeki eski duruşlarında ısrar etmektedir. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
Buseyna Şaban: Biz onların nasıl bir öneri sunacağını bekleyip görmeliyiz.
Şaban daha sonra alaycı bir ifadeyle şunları söyledi: ‘Onlar altı yıl boyunca sürekli olarak Suudi Arabistan'da görüşüyorlardı. Onlar aynı zamanda 7 defa Cenevre müzakerelerine katıldılar. Biz 7 tur Cenevre Müzakeresi düzenledik ama onlar hatta tutarlı bir heyet bile oluşturamadılar. Onlar Suriye'nin menfaatleri hakkında görüşmede bulunma kabiliyeti bile gösteremediler. Suudi Arabistan'da toplanan birçok kişi, bölgesel ve uluslararası güçlerden para alıyor ve Suudi Arabistan'daki toplantılara katılarak, muhaliflere ve isyancılara karşıymış gibi göstermeye çalışıyorlar. Biz açık bir şekilde halkın ülkelerine dönebilmesi, savaşın sona ermesi, ülkenin yeniden yapılandırılması ve ülkede kan dökülmesinin durması adına Suriye hükümetinin olumlu adımlar atmaya hazır olduğunu göreceğiz.
Rusya, İran ve Hizbullah arasında oluşturulan yeni ittifaktan Batı memnun değil
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın siyasi ve basın danışmanı şu ifadelerde bulundu: ‘Batının asla hoşnut olmadığı şey, Suriye, Rusya, İran ve Hizbullah arasında oluşturulan yeni ittifaktır.'
Buseyna Şaban, muhabirin “İran, Vahhabi Siyonist grupların Suriye ve Irak'ta sona erdiğini açıkladı, sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir?” sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Biz Suriye ordusunun, Rusya, İran ve Hizbullah hava kuvvetlerinin iş birliği ile terörizmi yenilgiye uğratmasından dolayı gurur duyuyoruz.
Batı kuvvetlerinin ve Batı medyasının hoşlanmadığı şey, Suriye, İran, Rusya ve Hizbullah arasında oluşturulan bu yeni birliktir. Bu birlik, biz ve halkımız için Siyonistler tarafından işgal edilen topraklarımız ve Siyonizm'in bölgemizde yapmaya çalıştıkları ile ilgili olarak, büyük bir öneme sahiptir.
Muhabir: Sizce, IŞİD'in işinin bitmesinin Suriye barış müzakerelerine ne gibi bir etkisi olacaktır?
Buseyna Şaban: Bu bizim için çok faydalı olacaktır. Çünkü Amerika sürekli, özellikle ülkemizin Irak ile olan sınırları olmak üzere IŞİD'in kontrolü altındaki bölgeleri kurtarma konusunda bize engel olmaya çalışıyordu. Çünkü Suriye ve Irak arasındaki ilişki, iki ülke için de çok hassas ve gereklidir. Örneğin, Suriye ve Irak arasında ticaretin yeniden sağlanması çok önemlidir. Bu nedenle Iraklılar Ebu Kemal'in kurtarılmasını da Irak'taki Kaim bölgesinin kurtarılması kadar önemli olarak görmektedir. Bu nedenle biz, Suriye'de teröristlerin yenilmesinin barış müzakerelerinin yeniden canlanması için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu müzakerelerde, altı yıldır halkımıza büyük zararlar veren savaşı sonlandırmak adına bir anlaşma sağlanmasını umut ediyoruz.
Muhabir: Siz Çin'e ziyarette bulundunuz ve Cumhurbaşkanınız da Rusya'da Vladimir Putin ile görüştü. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, barış müzakerelerinin başarılı olmasını garantilemek için Suriye'ye yardım etmeye çalışıyor. Sizin Çin'e ziyaretiniz de buna benzer bir amaç mı taşıyor?
Buseyna Şaban: Benim Çin'e ziyaretim, özellikle Çin Dışişleri Bakanı ve Çin yetkilileri ile görüşmelerde bulunmak için bir ay önceden planlanmış bir ziyaretti. Biz Suriye'de, Çin'in insanlığın geleceğini şekillendirmede çok önemli bir role sahip olduğuna inanıyoruz. Biz, Suriye ve Çin arasındaki ilişkiye çok önem veriyoruz. Biz Çin'in teröristleri yenilgiye uğratmak için Suriye ordusu ve hükümetine yardım eli uzatmada çok önemli faydalar sağlayacağını biliyoruz. Çünkü teröristler Çin ve bu ülkenin halkı için de büyük tehlike arz etmektedir. Tabi benim Çin yetkilileri ile görüşmelerimin odak noktası da terörle mücadele olacaktır. Biz aynı şekilde, Suriye ve Çin arasındaki ilişkileri güçlendirmeye çalışacağız. Çünkü iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesi, Suriye ve Çin halkının lehine ve yararına olacaktır.