İmam Hamaney: "Filistin meselesi, İslam dünyasının sorunlarının çözüm anahtarıdır.”
“Eğer bizim bugün vahdetimiz olsaydı ve eğer İslam maneviyatına dayansaydık düşman bu kadar açık Filistin halkını kendi evinde işkenceye, baskıya, takibe ve eziyete maruz bırakamazdı."
İNTİZAR-İmam Hamaney'in "Filistin Meselesi ve Müslümanların Birliği" konulu sözlerinden bazılarını, bu günlerde daha da değer arz ettiğini düşünerek sizler için derledik. Çeşitli zaman ve ortamlarda söylenen bu sözlerde yer alan meselelerin hâlâ güncelliğini koruduğunu ise üzülerek okuyacaksınız.
“Bugün Müslümanların kardeşliğe ihtiyaçları vardır. Bugün ‘Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin' (Hucurat, 10) düsturu her zamankinden daha ciddidir. Bugün dünya Müslümanlarının içine düştüğü zaaf ve zillet, işte bu tefrika ve ihtilaflardan kaynaklanmaktadır. Eğer Müslümanlar müttehit olsalardı Filistin böyle olmazdı. Bosna öyle olmazdı. Keşmir öyle olmazdı. Tacikistan böyle olmazdı. Avrupa Müslümanları öyle sıkıntı içinde yaşamazlardı. Amerika'daki Müslümanlar öyle zorbalığa maruz kalmazlardı. Bunların sebebi bizim aramızda ihtilaf olmasıdır.”
***
“Bugün, tüm alanlarda ve tüm fitnelere karşı amelen kardeşlik günüdür. Hz. Mehdi (a.f) hükümeti için ortamı hazırlama günüdür. Bütün alanlarda ilahî davete icabet günüdür. ‘Müminler ancak kardeştirler' (Hucurat, 10) ayetini bir kez daha kalplerimize tilavet etme günüdür. Necef'in, Felluce'nin, Musul'un bombalanması sırasında, on binlerce aileye ateş düşüren Hint okyanusundaki tsunami sırasında, Afganistan ve Irak'ın işgali sırasında ve Filistin'de her gün devam eden kanlı olaylarda ilahî yükümlülüğü omuzlarımızda hissetmeliyiz.”
***
“Bugün bakınız: İstikbarın siyaseti Filistinli ile Filistinli arasında, Iraklı ile Iraklı arasında, Şia Müslümanlarla Sünni Müslümanlar arasında, Arap toplumuyla Arap olmayan toplumlar arasında savaş çıkarmaktır. Bunlar tanıdık siyasetlerdir. Önce bunu herkes tedavi etmelidir. Biz kendi payımıza İslam ümmeti arasında vahdeti bir zaruret olarak görüyoruz.”
***
“İslamî birlik, İslam dünyası düşmanları, bu bölge halklarının düşmanları ve uluslararası yağmacılar için işi zorlaştırıyor ve onların keyiflerine göre, istedikleri, seçtikleri ve maslahat gördükleri her şekilde bir İslam ülkesine ve halkına taarruzda bulunmasına izin vermiyor. Öyleyse İslam dünyasının Filistin halkını genel olarak himayesi, gerçekte İslam dünyasının tek tek bütün Müslüman ülkeleri himayesidir. Bu, onların hepsinin menfaatinin kefili ve hamilidir. Bu az bir şey değildir.”
***
“Eğer İslam dünyası müttehit olsa, bugün Filistin yalnız kalmamalı, Filistin halkının oyuyla kurulmuş hükümet baskı altında olmamalı ve esaslarından vazgeçmezse yardımların kesileceğine dair tehdit edilmemelidir. İslam dünyası tek bir sesle ve söz birliğiyle Filistin halkını ve Filistin yetkililerini koruduğunu ilan etmeli ve onların esaslarını korumadaki ısrarlarına arka çıkmalıdır. Eğer bu olursa Filistin ülkesinin ve halkının bedbahtlığından sorumlu olanlar, artık meydanlarda bu tür, alacaklı şekilde konuşamazlar. Bu faciaların hepsi Filistin halkı aleyhinde gerçekleşmektedir.”
***
“Mazlum Filistin halkına yardım, bilinçli Irak halkını himaye etmek, Lübnan, Suriye ve diğer bölge ülkelerinin istikrarını ve bağımsızlığını korumak herkesin görevidir.”
***
“İslam dünyasının bugün acil ihtiyaç duyduğu şey, söz birliğinden ibarettir. Müslüman halkların kalbi İslam düşmanlarının zulmüne ve istikbara karşı doludur. Müslüman halkların Irak'ta, Filistin'de ve Afganistan'da yaşanan zulümleri izlemekten dolayı kalpleri gam ve kederle, boğazları feryatla doludur. İslam devletleri bu yoğun gücü kullanmalıdır.”
***
“İslam dünyasının bugün acil ihtiyaç duyduğu şey, söz birliğinden ibarettir. Müslüman halkların kalbi İslam düşmanlarının zulmüne ve istikbara karşı doludur. Müslüman halkların Irak'ta, Filistin'de ve Afganistan'da yaşanan zulümleri izlemekten dolayı kalpleri gam ve kederle, boğazları feryatla doludur. İslam devletleri bu yoğun gücü kullanmalıdır.”
***
“Beytullah ziyaretçilerine hizmeti taahhüt etmiş bir devletin, Müslümanların ittihadını ve İslam halklarının izzetini sağlayacak, müstekbirlerden ve İslam dünyasının düşmanlarından nefreti ifade edecek bir merasimi gerçekleştirmeye engel olması benim tarafımdan kabul edilebilir değildir. Bu iş kimin ve dünyanın şu anki konumlanmasında hangi cenahın faydasınadır? Acaba Filistin halkı, Bosna-Hersek mazlumları, Keşmir, Irak, Tacikistan halkları gibi mazlum Müslüman halkları himaye etmek suç mudur? Acaba Amerika'nın ve diğer müstekbirlerin İslam ve Müslümanlar aleyhindeki planlarını ifşa etmek vazifeye aykırı bir amel midir? Acaba Müslümanları ittihada ve tefrika yaratan etkenlerden nefretlerini göstermeye davet eden Kur'an'ın açık emri değil midir? Böyle önemli bir vazifenin tatilinden kâr edecek olan Amerika ve Siyonizm'dir.”
***
“Kudüs günü, İslam ümmetinin Kudüs'ün kurtuluşu bayrağı altında birbiriyle dayanışma içinde olmasıdır. Öyleyse bugünü analım ve zulüm görmüş Filistin halkını savunma sesimizi tüm dünyadakilere duyuralım. Ramazan ayının feyzinden ilham alarak kalplerimizi ve canlarımızı sağlamlaştıralım ve ilahi vaade olan imanımızı güçlendirerek artıralım.”
***
“Filistin halkının içindeki vahdet ve muhtelif Filistinlilerin hareketleri temel bir noktadır. Çizgiden sapmaya ve esas düşmana dikkat etmemeye sebep olacak her şey, muhakkak ki Filistin'in ideallerine hizmet etmeyecektir. Elhamdülillah Filistinliler elli yıllık bu imtihandan başları yukarda çıkmış ve piştiklerini göstermişlerdir. Gördük ki, İsrail'in mücahitlerin arasına tüm ihtilaf düşürme çabaları sonuçsuz kaldı ve tüm mücahit ve direniş hareketleri, özgün hareketlerin hepsi, farklı yönelimlerine rağmen inkılabî bir sabırla düşmanın isteğinin gerçekleşmesini engellediler. Bundan sonra da böyle olmalıdır.”
***
“Anlaşma süreci –ve açıkça Oslo protokolü- Filistinlilerin bölünmesine yol açtı; ama bu mübarek İntifada, millî vahdeti Filistin sahnesine döndürmeyi başardı. Görüyorsunuz ki, halkın tüm kesimleri bu mücadele içinde ve İslamî ve millî hareketler birbirlerinin yanında yer almışlardır. Hatta kalpleri başka yerlerde olan kimseler bile mecburen bu büyük hareketin yanında yer almışlardır.”
***
“Biz bugün dünyadaki Şia olmayan mustazaf halklara yardım ediyoruz. Bugün bizden başka kim Filistin'in mücahitlerine ve halkına yardım ediyor? Bunu Filistin mücahitlerinin ve halkının kendisi söylüyor. Peki, Filistin halkı Şia mı? Düşman gelip de küçük bir şeyi büyütürse ve Şia ve Sünni arasındaki ihtilafa yapışırsa biz davranışımızı, amellerimizi, vahdetimizi ve davetimizi gözetmeli ve dikkatli olmalıyız.”
***
“Eğer bizim bugün vahdetimiz olsaydı ve eğer İslam maneviyatına dayansaydık düşman bu kadar açık Filistin halkını kendi evinde işkenceye, baskıya, takibe ve eziyete maruz bırakamazdı. Filistin olayları gayretli her insanın kalbini –çok dindar olmasa bile- kanatmaktadır, rahatını ve huzurunu kaçırmaktadır. Kim bir-iki yaşlarında öldürülmüş bir çocuğun duygu dolu cenazesini görüp de rahat uyuyabilir? Kim halkın kendilerine ait olan evlerde, sokaklarda, caddelerde, şehirlerde ve ecdatlarının kemiklerinin yüzyıllardır defnolduğu topraklarda muhasarasını görüp de etkilenmez? Bugün Beytu'l-Mukaddes, el-Halil, Gazze ve vatanın gasbedilmiş geri kalan tüm bölge halkını hapsetmişlerdir. Onları kendi evlerinde öldürüyorlar. Anneleri ve babaları kendi evlerinde evlatlarının yasına mahkum ediyorlar. Onlara açlığa tabi tutuyorlar ve onları iktisadî muhasaraya alıyorlar. İslam ümmeti müttehit olsaydı böyle bir şey mümkün müydü? Bugün de biz Müslüman halkların ve devletlerin en vacip görevi bu olayda söz birliğine varmamızdır.”
***
“Bugün düşmanın bütün çabası Filistinli saflar arasına ihtilaf düşürmektir. Hatta düşmanla işbirliği yapan o Filistinli hain unsurların da çabası ihtilaf çıkarmaktır. Düşmanın bu oyununa teslim olmayın. Hamas, İslamî Cihad, Fetih –ki Fetih gençleri bu meydana yeni dahil oldular- unsurları bu meydanı boş bırakmasınlar ve hep beraber olsunlar. Reisler ve liderler, düşmanın faydasına konuşur ve emir verirlerse, emirlerine kulak verilmemelidir.”
***
“Sömürge, istikbar ve yabancı güçlerin eli, her zaman her türlü hileyle bu vahdeti bozmaya çalışmıştır ki, hilelerin en habislerinden biri, Filistin topraklarının gasbedilmesi ve İslamî Filistin topraklarına –yani İslam ülkelerinin ve Müslüman halkların kalbine- Siyonizm'in habis şeceresinin ekilmesi olmuştur.”
***
“İslam düşmanları, Müslümanları kontrol altında tutabilmek için ırksal sınıflandırmalarla sürekli onların söz birliğine engel olmaya çalıştılar. Filistin işgalinin başlarında Şeyh İzzettin Kassam ve Hacı Emin Hüseynî gibi mücahit âlimler, Müslümanlardan Filistin'in kurtuluşu için yardım istediler ve büyük dinî mercii merhum Şeyh Muhammed Âl-i Kaşifu'l-Gıta, Siyonistler aleyhine cihat hükmünü verdi. Ancak maalesef zamanla İslamî mücadele şekli zayıfladı ve ırksal şekil öne çıktı.”
***
“Filistin, İslamî ve tüm İslam dünyasını ilgilendiren bir konudur ve işgali, İslam dünyasını zayıflatmak ve tefrika yaratmak için küresel sultacıların –geçmişte İngiltere ve şimdi Amerika- şeytanî oyunlarının bir parçası olmuştur.”
***
“Eğer bugün Filistin halkı böyle acı bir alın yazısına duçar olduysa, eğer bugün Filistin halkının bedeni kana boyandıysa, o halkın musibeti ve gamı dertli insanların ta canının derinliklerine nüfuz ettiyse bu, Müslümanların sözlerindeki ihtilaf yüzündendir. Eğer söz birliği olsaydı bu durum meydana gelmezdi. Eğer İslamî Irak işgalcilerin postalları altında kaldıysa bu, Müslümanların sözlerindeki ihtilaf yüzündendir. Eğer bugün Ortadoğu ülkeleri, Amerika'nın mağrur ve kendinden geçmiş feryatlarıyla direk tehdit duyuyorlarsa bu, Müslümanların sözlerindeki ihtilaf yüzündendir. Eğer Müslümanlar bu rezillikten kurtulmak istiyorlarsa, eğer Filistin'i kurtarmak istiyorlarsa, eğer Afganistan'da, Irak'ta, sair İslam beldelerinde düşman Müslümanların canını ve cismini baskı altına alamasın istiyorlarsa bunun yolu söz birliği, halkların ve devletlerin vahdeti ve sloganların vahdetidir.”
***
“Bendeniz bir saat önce İslam dünyasının musibetlerini sayıyordum: Kanların dökülmesini, Filistin olaylarını, Bosna olaylarını, Afganistan olaylarını, Keşmir olaylarını, Tacikistan olaylarını, Hindistan olaylarını, diğer bazı ülkelerin olaylarını. Bunların hepsi İslam dünyasının musibetleridir. Ancak bu musibetlerin anası sayılabilecek en büyük musibet, Müslümanların ayrılığı ve dağınıklığı ve büyük İslam ümmetinden gafletleri ve uzaklıklarıdır. Bu, ıslah edilmelidir. Bunda bir değişim meydana getirilmelidir.”
***
“Bugün İslam dünyasında tefrika çıkaran her hareket, tarihî bir günahtır. İnatçılıkla büyük Müslüman grupları gerçekçi olmayan bahanelerle tekfir edenler; bâtıl zanlarla İslamî fırkalardan birinin kutsallarına hakaret edenler; İslam ümmetinin gurur kaynağı olan Lübnan'ın canlarından geçmiş gençlerini sırtından hançerleyenler; Amerika'ya ve Siyonistlere hoş geldin demek için Şii Hilali adıyla gerçek dışı bir tehlikeden bahsedenler; Irak'ta Müslüman ve halkçı devleti yenilgiye uğratmak için emniyetsizliği ve kardeş katlini yayanlar; Filistin halkının sevdiği ve seçtiği Hamas hükümetini her taraftan baskı altına alanlar. Bilsinler veya bilmesinler, İslam tarihinin ve gelecek nesillerin kendilerini nefretle yâd edeceği ve onları gaddar düşmanın uşakları olarak tanıyacağı suçlular sayılacaklardır.”
***
“Onlar (düşmanlar) maalesef uzun yıllar müddetinde İslamî ülkeleri birbirinden ayırmayı başardılar. Bu siyasetle amelen mücadele edilmelidir. Biz birbirimize yardım etmeliyiz. Onlar bizlerden birine yardım etmeyecekler. Onların menfaati, İslamî ülkeleri birbirine düşürme üzerindedir. İslam dünyasının temel noktaları üzerine dayanılmalıdır. En önemlilerinden biri Filistin meselesidir. Filistin meselesi, İslam dünyasının sorunlarının çözüm anahtarıdır.”
***
“Ülkeler dikkatli olsunlar ve ittihatlarını korusunlar. Halkların içinde, millî ittihadı korusunlar. Muhtelif kanatlardaki ve gruplardaki Filistinli kardeşler, ittihatlarının bugün elde ettikleri zaferlerinde diğer bütün etkenlerden daha önemli olduğunu bilsinler. Sakın ola düşmanın isteğiyle –ki Filistinli gruplar arasına ihtilaf düşürmek istiyor- birbirleriyle uğraşmasınlar, düşmanın onlar için çizdiği plandan gafil olmasınlar. Bu olayın aynısı Lübnan için de geçerlidir. Lübnan halkı vahdetini, Lübnan Direnişinin aynı ezici sloganlarıyla korusunlar. Irak halkı fırkaya ve taifeye dayalı ihtilaflardan kesinlikle sakınsınlar. Bugün bu, bölgemizin sorunlarının çözüm yolu ve tedavisidir. Ümit ediyoruz Allah Teâlâ hepimizi muvaffak etsin, bütün İslam halklarını muvaffak etsin ki, bu önemli vazifelere amel edebilsinler.”
Kaynak: Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, İslami Birlik , Feta Yay., İstanbul, 2012.