İNTİZAR - Yemen Ordusu ve Halk Komiteleri'ne ait Hava Kuvvetleri, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan'daki havaalanlarına yönelik bir dizi hava saldırısı düzenledi. Neredeyse tamamı hedefini yerine getiren bu operasyonlarda, insansız hava araçlarının geniş noktalarda kullanılması, savaş denklemlerinde Yemen Ordusu ve Halk Komiteleri lehine stratejik değişiklikler meydana getirdi. Yemenliler geçtiğimiz dönem boyunca karada çok sayıda zafer kazanırken, füze savunma alanında da büyük çaplı başarılar elde etti. Seyir uçakları alanında önemli bir mesafe kat eden Yemenliler, saldırı koalisyonuna karşı çok sayıda can yakıcı saldırı düzenledi. Bu durum, Suudi saldırı koalisyonu güçleri için, geçtiğimiz beş yıl boyunca yaşadığı sıkıntılardan daha büyük zorluklar yarattı.

Bu bağlamda Yemenli yerel kaynaklar, Ordu ve Halk Komiteleri'ne bağlı Yemen Hava Kuvvetlerinin, geçtiğimiz Pazartesi günü Suudi Arabistan'ın güneyindeki "Abha" Havaalanı'na yeni bir hava saldırısı düzenlediklerini bildirdi. Kaynaklar, Yemenli Hava Kuvvetlerinin "Kasif- 2K" uçakları ile Güney'deki "Asir" kentinde yer alan "Abha" Havaalanı'na düzenlenen saldırının, aynı havaalanına bir hafta içerisinde düzenlenen dördüncü hava saldırısı olduğuna dikkat çekti.

Yemenli Ordu ve Halk Komiteleri de geçtiğimiz çarşamba günü, "Abha" Havaalanı'nın kanatlı Cruise (Seyir) füzeleri ile hedef alındığı, hava saldırısının hemen ardından bir dizi “Kasif-2K” uçağının saldırı düzenlediğini, geçtiğimiz Cumartesi günü ise yine aynı havaalanının yakıt istasyonu saldırıya uğrarken bununla eş zamanlı orak Cizan Havaalanı'nda kontrol ve kumanda odalarına benzer bir saldırı gerçekleştirildiğini açıkladı.

Bu noktada Yemenli gezici hava silahlarının, Yemen halkına insani ve tıbbi yardımların ulaştırılabilmesi için, saldırı koalisyonunun Uluslararası Sana Havaalanına uyguladığı ablukayı sona erdirmek zorunda olduğuna dair açık bir mesaj göndermek istediğine işaret etmek gerekiyor.

Suudi hüsranı

Yemen ordu sözcüsü "Aziz Raşid", füze gücünün Cizan Havaalanı'na kısa menzilli bir balistik füze fırlattığını ve hedefin on ikiden vurulduğunu belirterek, Suudilerin “füzelere karşı konulduğu” açıklamalarının, saldırıyı absorbe etme ve Suudi askerlerini psikolojik çöküşten koruma girişimi olduğunu kaydetti.

Yemenli sözcü, Cizan Havaalanı'nın hedeflenmesinin, bu havaalanından kalkarak Yemenli siviller ile Ordu ve Komitelerin kontrolü altındaki bazı askeri bölgeleri hedef alan yoğunlaştırılmış saldırı uçaklarının gözlemlenmesinin ardından gerçekleştirildiğini söyledi. Raşid, söz konusu saldırının koalisyon güçlerinin daha önce kaybettiği bölgeleri geri almak için hazırladığı planları engellemeyi başardığını ekledi.

Yemen Ordu sözcüsü Raşid, sözlerin şöyle devam etti: "Bu saldırı ile Suudiler Yemen sınırına yakın bir havaalanını kaybetti ve balistik tehditlere karşı açık hedef haline geldi. Bu durum, ülkenin iç kesimlerinde alternatif bir havaalanı arama girişimlerine mal oldu. Uzak mesafedeki bir havaalanı, yakıt, hazırlık ve diğer lojistik destekler bakımından masrafları iki katına çıkaracaktır."

Öte yandan San'a hükümeti Enformasyon Bakanı Dayfullah El-Şami, Suudi Arabistan ve BAE güçlerine aynı şekilde cevap verme olanaklarına sahip olduklarını belirterek, "Eğer Suudi Arabistan ve BAE saldırılarını yoğunlaştırmak isterse, biz de hedefleme sıklığımızı arttırırız" dedi. Dört yıl içerisinde saldırı ülkeleri dahilinde 300 hedef belirlendiği ve şimdi bu hedeflerin daha da genişletildiğini vurgulayan EL-Şami, "Bizler boş vaatlerde bulunmuyoruz, tüm sözü sahaya bırakıyoruz" şeklinde konuştu.

El-Şami şöyle devam etti: "Bizler, en önemlisi sivilleri tarafsızlaştırmak ve sadece askeri bölgelere saldırmak olan savaş prensiplerimizi koruyoruz. Önümüzdeki günlerde, bölgeye yardım sağlanmasına engel olan uluslararası örgütlerle bir savaşa girebiliriz." El-Şami şu sözleri vurguladı: "Elimizde saldırı güçlerine güçlü bir ders verebilecek kadar büyük bir stratejik stok ve yerli üretim balistik füzelerimiz vardır."

Yakın gelecekte büyük çaplı saldırılar düzenlenebilir

Yemen Enformasyon Bakanı Dayfullah El-Şami, geçtiğimiz Cumaretsi günü yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan ve BAE'deki havaalanları ve hayati tesisleri hedefleyen saldırıların durdurulması için başta İngiltere olmak üzere uluslararası arabulucuların çabalarının, saldırı güçlerinin yaşadığı çıkmazın boyutunu gösterdiği ve dini ile ulusal izzetinden başka hiçbir silahı olmayan bir halk ile yüzleşmeye kudreti olmadığını yansıttığına işaret etti.

Bu noktada, Yemenlilerin havaalanına karşı havaalanı, bombalamaya karşı bombalama denklemi sayesinde elde ettiği yeni caydırıcı yöntemin meyvesini vermeye başladığını söyleyebiliriz. Suudi Arabistan ve BAE'nin yaşadığı paniğin pek çok düzeyde göstergeleri bulunuyor. Saldırı güçlerinin Uluslararası Güvenlik Konseyi'ne başvurması ve Yemenlilerin bu etkili misilleme yöntemine son vermesi için bazı uluslararası güçlerin arabulucul yapmaya zorlanması bu göstergelerin başında yer alıyor.

Yemenli Bakan, Uluslararası Güvenlik Konseyi ve saldırı güçlerinin, ilk iş olarak Yemenlilere karşı düzenlenen saldırıları durdurması ve Yemen halkının yaşam haklarını geri alabilmesi için Yemen'e uygulanan hava, kara ve deniz kuşatmasını kaldırması gerektiğini belirtti. Bakan, bu bağlamda her türlü uluslararası hareketin, yönünü Yemen halkına karşı en ağır suçları işleyen saldırı güçlerine doğru çevirmesi gerektiğini vurguladı.

Diğer yandan Yemen Askeri Kuvvetler Sözcüsü Yahya Seri, "Saldırı koalisyonunun havaalanlarını Cruise füzeleri ve seyir uçakları ile hedefleyen bu son operasyonların, Yemen halkının kendini savunmak için meşru hakkı" olduğunu ifade etti.

Saldırı koalisyonu, savaşın yansımalarından korkuyor

Yemen haber ajansı Sebe, saldırı koalisyonu ülkelerine bağlı tarafların, web sitelerini ele geçirerek Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı "Mehdi El-Meşat" hakkında sahte bir konuşma yayınladıklarını belirtti. Uydurulan haberde "Ensarullah" güçlerinin Arap denizi ve Kızıldeniz'deki petrol tankerleri saldırıları düzenlediği öne sürüldü.

"El-Alem" haber sitesine göre, Yemen Enformasyon Bakanı "Dayfullah El-Şami" saldırı koalisyonuna bağlı tarafların korsanlık eylemlerinin, Yemen Ordusu kahramanlarının yaşattığı art arda yenilgilerin ardından düştükleri çaresizliğin en büyük kanıtı olduğunu söyledi.