İNTİZAR - Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin ilk Bağdat ziyaretinin etkileri, Fetih Koalisyonu Başkanı Muhammed el-Gabban'a çevrildi. (Hadi el-Amiri liderliğindeki, Haşdi Şabi'yi destekleyen koalisyonun blokları içeren meclis koalisyonu) Gabban, dikkat çekici bir pozisyonda, “Irak'ta hükumet kurmakla görevli olan Adnan ez-Zurfi, kendisini çoğunluğun hakkını çiğnemeye ortak ettikten sonra, başkanlık koltuğunu göremeyecektir” dedi. Gabban, Twitter üzerinden yazdığı bir mesajda Cumhurbaşkanı Berham Salih için şu ifadeleri kullandı: “Önümüzdeki iki gün içerisinde yasal soruşturmaya tabi olacaktır ve bu, görevlendirme kararnamesinin geçersizliğiyle sonuçlanacaktır.”

Bu pozisyon kendisinin, Tahran ile Iraklı müttefiklerine ve “Şii evi” içerisindeki diğer kilit taraflara karşı yakınlığını ortaya koyarken, yetkililerin yerine alternatif bulunması zorunluluğu konusunda fikir birliğini yansıtıyor.

Kaani'nin ziyareti, bazıları tarafından Iraklı siyasi liderler ve İranlı generaller arasında bir “tanışma ziyareti” olarak görüldü. Kaani, Hadi el-Amiri, Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki, Ulusal Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim, Zafer Koalisyonu lideri Haydar El-İbadi ile görüşerek geçmiş dönemleri değerlendirdi ve siyasi yeniliklerle ilgili fikir alışverişinde bulundu. Bunlara ek olarak Kaani, Haşdi Şabi lideri ile bir toplantıda görüştü. Söz konusu görüşmede, Haşdi Şabi'nin Irak devleti ve kurumların kalkınmasında büyük rol oynadığı vurgulandı.”

Kaynaklar, Kaani'nin Sadr Hareketi lideri Mukteda Es-Sadr ile de görüşeceği bilgisini aktarsa da, harekete yakın kaynaklar ise böyle bir görüşme düzenlenmediğini bildirdi. Öte yandan diğer kaynaklar ise, iki tarafın da bir randevu üzerine anlaşamadığını aktardı. Sonuç olarak, veriler İsmail Kaani'nin ziyaretinin son derece olumlu olduğunu ve Tahran ile Iraklı liderler arasındaki ilişkilerin yeni aşamasının kurulduğunu vurguluyor.

Buna paralel olarak, ABD Başkanı Donald Trump İran ve vekillerinin Irak'taki Amerikan üslerine saldırmasına karşı uyardı. Ayrıntı verilmeden “flaş bir saldırı” olasılığına işaret etti. Tahran'ı böyle bir saldırı durumunda ağır bedel ödemekle tehdit eden Trump'ın bu açıklaması, Amerika'nın geçtiğimiz Aralık ayının ortasında İran ve müttefiklerine karşı verdiği gözdağını akıllara getirdi. O zaman da “bilinmeyen kişiler” Kerkük'teki “K1” askeri kampını hedeflemişti. (Burası, IŞİD ile savaşan uluslararası koalisyon güçleri çekilmeden önce, Amerikan kuvvetlerinin Kuzey illerinde konuşlandığı askeri kamplardan biriydi.) Bu açıklamanın ardından Irak ve Suriye arasındaki sınır bölgesindeki “Haşdi Şabi” karargâhına korkunç bir saldırı düzenlendi.

Trump'ın bugün vermeye çalıştığı gözdağı da, Amerikan güçlerinin herhangi bir füze saldırısı hesabıyla Irak'ın batısındaki Ayn'ul Esed askeri üssüne Patriot savunma sistemlerini yerleştirmesinden sonra, son birkaç gün içerisinde Tahran ve Washington arasında karşılıklı tehditleri tırmandırdı.

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, yeni koronavirüs krizi ortamında, Patriot sistemlerinin yerleştirilmesinin ardından Ortadoğu'yu yeni bir felakete sürüklemek konusunda Amerika'ya uyarı yapıldı. Açıklamada Amerika'ya Irak halkı ve hükumetinin isteklerine saygı duyması ve ülkeyi terk etmesi çağrısı yapıldı.