Kudüs Günü'nden Kudüs İntifada'sına bin selam
19.06.2016
Bismillah.
Yeni bir Dünya Kudüs Günü’nün arifesinde bulunuyoruz. Siyonist İsrail’e olan nefretimizi ve Mescid-i Aksa’ya olan bağlılığımızı tüm dünyaya bir kez daha ilan etmek için gün sayıyoruz. Rahmetli İmam Humeyni’nin dünya Müslümanlarına hediye ettiği bu aziz günü ihya etmek için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Dünyanın dört bir yanında ve tabi ki ülkemizde müminler mübarek Ramazan ayının son cuması idrak edilecek olan bugünü en iyi şekilde ihya etmek için tatlı bir telaş içerisinde.
Bu sene 1 Temmuz tarihinde ihya edeceğimiz Dünya Kudüs Günü, 3. İntifada olarak da adlandırılan Kudüs İntifadasına denk gelmesi hasebiyle daha büyük bir önem arz ediyor.
Bilindiği gibi 2015 Ekiminde Siyonistlerin Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekan açısından bölme ve baskın girişimlerine bir tepki olarak yirmili yaşlardaki Filistinli kahraman gençler Muhenned El Ukba ve Muhenned Halebi tarafından Siyonistlere karşı yapılan feda eylemleriyle Kudüs İntifadasının kıvılcımı ateşlendi. Yaptıkları eylemlerle 5 Siyonist askeri öldüren onlarcasını da yaralayan ve sonra da şehadet şerbetini içen bu yiğitler Mescid-i Aksa ile oynamanın ateşle oynamak anlamına geldiğini Siyonist İsrail’e bir kez daha hatırlattılar.
3. İntifada olarak da adlandırılan Kudüs İntifadası aslında Filistin halkının Siyonist projeye karşı verdiği yaklaşık bir asırlık mücadelenin yeni ve etkili bir kilometre taşıdır. Bu İntifada, Filistin halkının 1929 yılında başlattığı Burak Devrimi’nin, 1935 yılında başlayan Kassam Devrimi’nin, 1936 yılında yapılan büyük grevin, 1948 senesinde meydana gelen Nekbe’nin, 1965’te başlayan Filistin Devrimi’nin, 1987 yılında başlayan Taş İntifadasının ve kurulan Hamas Hareketi’nin, 2000 senesinde meydana gelen Aksa İntifadasının ve Gazze halkının 2008, 2012 ve 2014 yıllarındaki Siyonist saldırganlığa karşı direnişin bir devamı ve tamamlayıcısıdır.
Ayrıca bu intifadayı tarihi olarak besleyen diğer etkenleri de şu şekilde sıralayabiliriz; 1979 yılında meydana gelen İran İslam İnkılabı, inkılap liderinin aynı yıl Ramazan’ın son Cuma gününü Dünya Kudüs Günü olarak ilan etmesi, İran İslam Cumhuriyeti’nin on yıllardan beri Filistin ve Lübnanlı direniş gruplarına verdiği askeri, maddi ve manevi destek ile Hizbullah’ın Lübnan’da 2000 ve 2006 yıllarında Siyonist İsrail karşısında kazandığı zaferler.
Kudüs İntifadasının başladığı günden bu yana katil İsrail rejimi binlerce Filistinli genç, kadın ve çocuğu tutukladı veya gözaltına aldı, yüzlercesine hapis cezası verdi ve yine yüzlerce Filistinli genci, çocuğu ve kadını dünyanın gözleri önünde şehit etti.
Üzülerek söylemeliyim ki Müslüman ülkeler ve halklar maalesef Kudüs İntifadasına ve Siyonist rejimin Mescid-i Aksa’yı işgal ve bölme planlarına kayıtsız kaldı. Filistinli liderlerin İslam ümmetine yaptığı yardım ve destek çağrıları kamuoyunda ne yazık ki gerekli karşılığı bulmadı. Hatta ülkemizin Katil İsrail’le yürüttüğü normalleşme çabaları ve anlaşma havası Müslümanların daha da pasifize olmasına ve Kudüs davasını neredeyse görmezden gelmelerine sebep oldu.
İşte bu şartlarda üzerimize serpilmiş ölü toprağını silkelemek, zillet örtüsünü parçalamak, Siyonist İsrail’le yapılacak anlaşmaları yırtıp atmak ve Kudüs, Filistin, Mescid-i Aksa davasına ve Kudüs İntifadasına yeniden gereken önemi vermek ve desteği sağlamak için Kudüs Günü’nü bir fırsat olarak değerlendirmek zorundayız.
Tarihin en önemli dönüm noktalarından geçtiğimiz bu kritik günlerde Ramazan’ın manevi atmosferinden ve Kadir Gecesi’nden de feyz alarak 1 Temmuz’a denk gelen Dünya Kudüs Günü’nü Cuma Namazı sonrası yürüyüşler, basın açıklamaları, salon ve cami toplantılarıyla azametine layık bir şekilde ihya etmeliyiz.
Bugün gözünü ümmetin üzerine dikmiş olan Filistin halkı yeniden diriliş ve silkelenişin mazharı olması ümidiyle Kudüs Günü’nü dört gözle beklemektedir.
Öyleyse ne duruyoruz! Dünya Kudüs Günü’nde Kudüs İntifadasına destek olmak, intifada gençliğini selamlamak ve ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak üzere haydi meydanlara..!
Kemal Kemahlı
www.kudusgunu.com