ABD’nin gazabından merhametine sığınmak!
7.08.2016
Ülkemizde gerçekleşen darbe girişiminin iyi tahlil edilmesi gerekiyor. Bu girişimin planlayıcısı ve karar vericisi Amerika’dır. Elbette ki büyük şeytan bu girişimini yaparken özelde FETÖ örgütünden genelde tam Amerikancı tüm kesimlerden yararlanmıştır.
Bu darbe girişimi, özelde halkın genelde Amerika’ya tam teslim olmayı kabul etmeyen tüm askeri ve polis teşkilatının karşı koymasıyla bertaraf edilmiştir. Gerek ülkemiz gerek bölgemiz çok büyük bir tehlikeyi atlatmıştır. Amerika, uşaklarının ülkemizdeki yenilgisinden dolayı çok büyük bir rahatsızlık duymuştur. Bu yenilginin büyümemesi ve derinleşmemesi için yeni planlarını devreye sokmuştur. Yeni planı; Amerikan karşıtlığının ülkemizde gelişmemesidir.
Ülkemizde her kesim bu darbenin organize edeninin Büyük Şeytan Amerika olduğunu bilmektedir. Ama Amerika’ya karşı gereken tepki ortaya konmamaktadır. Meydanlarda kahrolsun Amerika sloganları atılmamaktadır.
İçerisinde bulunduğumuz şartlar Amerikancılığı bu ülkeden def etmek için çok büyük fırsatlar oluşturmuştur. Bu fırsatların oluşmasında kimselerin payı olmamamsına karşın, Allahın bir lütuf olarak Büyük Şeytanla aramıza mesafeler koyma imkânımız oluştu. Yazık ki bu imkânın değerlendirme konusunda istekli ve cesaretli olunamadığına şahit oluyoruz. Amerika’nın hegemonyasında çıkış konusunda bundan daha fazla fırsat olmamıştı.
Amerika darbenin arkasında olmuş ama başarılı olunamadığı içinde görünürde darbecilerden yana tavır içerisinde olmamıştır. Ama hiçbir şey olmamış gibi ilişkilerin devamını sağlamaya çalışmaktadır. Amerika’yla stratejik ilişkilere zarar gelmeyecek gibi bir durum vardır. ABD bunu bildiği için daha rahat hareket etmektedir. Büyük Şeytan biliyor ki bu zamana kadar kurulan ilişkiler, nasıl bir gelecek ortaya koyulacağını bir tür belirliyor. Ülkemiz Amerika’dan bağımsız hareket eden ülkelerle ilişkileri iyi götürmediği ve Amerika’yla tam birliktelik içerisinde olan ülkelerle ilişkileri üst seviyede tutmasından dolayı bir tür kendini Amerika’yla iyi ilişkiye mecbur görmektedir.
Eğer bağımsız ve milli bir duruş sergilenecekse asla Amerika’nın merhametine sığınılmamalıdır. Milli bir duruş içerisinde olunacaksa en büyük dayanak halkın Amerika’ya karşı bilinçlenmesi ve anti Amerikancılığın yükseltilmesidir. Dünyada Amerika’ya karşı olanlar, Amerikan karşıtlığı konusunda bilinç ve gayretli halklara sahipler. Bu bilinç için ilahi lütuf her tür imkânı ortaya koymuştur. Bu lütuftan yararlanıp yararlanmamaksa bize kalmış.