E(k)mek Nankörleri…
1.05.2015
Ehli Beyt Dostu’ndan…
E(k)mek Nankörleri…
Yıl 2015, yine 1 Mayıs Emek bayramı günündeyiz. Binlerce, milyonlarca emekçi yine sokakları dolduracak, emeklerinin zayi olmaması bağlamında bayramlarını (tabi bayramsa eğer) kutlayacaklar. Bir gün emek gündem olacak sonrasında yine kalındığı yerden devam edecek emek sömürüsü…
Yüzde 99’u Müslüman olduğunu iddia eden bir coğrafya ile İslam âlemi denilen coğrafyada yine milyonların emek gaspı devam ediyor olacak her zaman ki gibi.
İnançlarında ‘Kul Hakkı’ diye bir tabir bulunmayanların emek gaspı belki bir yere kadar anlaşılabilir de kendilerine “Müslüman” diyenlerin ve ağızlarında “Kul Hakkı”nı sakız edinmişlerin bu tavırlarını nereye oturtacağız acaba?
Acaba İslam emeğe nasıl bakıyor?
Kur’ân, emek ve karşılığını nasıl değerlendiriyor?
İslam kapitalizme göz mü kırpıyor?
Hem Müslüman hem kapitalist olunur mu?
Hem Müslümanlık iddiasında bulunup hem burjuva bir yaşam sürdürülebilir mi?
Kendilerini Müslüman olarak isimlendiren ve fakat kapitalist-burjuva bir yaşamı kendilerinin yaşamı kılan dindar(!) tiplerin dindarlıkları hangi ölçüde değerlendirilecek?
Emek, hak, sosyal adâletli bir yaşam, emek kavgası vs. gibi değerleri gündem edinmek için ille sosyalist mi olmak gerek? Bunların kavgasını vermek gerçek Müslümanların görevi değil mi?
Dindarlık; namazla, abdestle, çok oruç tutmakla, takke, tesbih, cübbe, şalvar, sakal ve dini kavramları çok dile dolamakla mı olur?
Sözü fazla uzatmadan “İki Emânet”in (Kur’ân ve Ehl-i Beyt) en büyüğü olan Kuran’dan iki ayet meali vererek konu üzerinde düşünülmesini ve herkesin kendini Kur’ân aynasında görmesini dileyeceğim.
“…Sana neyi infak edeceklerini/dağıtacaklarını soruyorlar? De ki; ihtiyacınız olandan artanın tamamını…” [Bakara: 219]
“Allah rızık konusunda kiminizi kiminize üstün kıldı. Üstün kılınanlar ise rızıklarını kendilerinden aşağı durumda olan emri altındakilere vermiyorlar ki onlarla eşit hale gelsinler? (Eşitlenmek için vermeyenler) Böylelikle Allah’ın nimetini inkar mı ediyorlar?” [Nahl (16): 71]
Buyurunuz nasıl da yüceler yücesi Rabbimiz toplumsal adalet, eşitlik ve ihtiyaçtan fazlasını dağıtmanın önemine dikkat çekmekte, tavsiye etmekte ve aksi uygulamanın Allah’ın nimetini inkar olduğuna vurgu yapmakta…
Kendileri; Karunlar, Firavunlar, Ebu Cehiller, Muaviyeler ve Mekke devri kodamanları gibi yaşayan zamane kapitalist Müslümanları(!) bu ve benzeri ayetlerin kendilerine ne dediğini duyarlar mı acaba?
Bu tiplerin sahip oldukları haddi hesabı olmayan; evleri, arabaları, jipleri, köşkleri, sarayları, beş yıldızlı toplantıları, zırt pırt seçkinlerle gerçekleştirilen umreleri ve elleri altında çalışan asgari ücretli işçileri-emekçileri…
Bu ayet kimse sesleniyor acaba seslenilenler bunlar değilse?
Bu konularda güzel yazılarıyla ve eserleri ile müminleri uyandırmaya çalışan kıymetli dostları takip etmek ve az da olsa insafa gelmek dileklerimizle…
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını canı gönülden kutlarım…
Kemal KILIÇ