Erbaîn Okumalarımız ve Tecrübelerimiz 2
20.12.2015

Erbaîn Yürüyüşü’nden nasiplendiğimiz güzel anılar ve rızıklar olduğu gibi, yürek pareleyen ve eksiklik olarak gördüklerimiz de vardı. Zira beşerdik, âcizdik, nefis taşıyorduk.

Ancak daha güzele ulaşmak, kemâle erişmek, eksikliklerimizi telafi etmek, hatalarımıza son vermek, nefsin zincirlerinden azâd olmak ve Hüseynîleşebilmek için muhâsebe yapmak ve gerçekleri dillendirerek Allah adamı olma yolunda çalışılmak ta gerek…

Yapılan hataları iki kategoride toplamamız mümkündür:

1- Erbain organizasyonu yapan kimselerle, halka yön verme noktasındaki hocaların hataları…

2- Halkın, yürüyüşe katılanların kusurları ve hataları…

İnsanların şahıs şahıs hatalarını yazmak, söylemek, işi nefis çatışmasına çekebileceği için bizler olması gerekenleri söyleyelim, anlayanlar gerekenleri anlasınlar inşallah…

Organizasyonu tertip eden kimseler;

Neyi organize ettiklerinin bilinciyle hareket etmeli, işi ticarete dökmemeli, aksiliklerin ortaya çıkması durumunda kul hakkına girmeyecek olgunluğu gösterebilmelidirler.

Çekip çeviremeyecekleri, üstesinden gelemeyecekleri, karmaşaya sebep olacak, bozuk ve istenmeyen sonuçların doğmasına neden olacak organizasyonlara girişmemelidirler. Yani, ayaklarını yorganlarına göre uzatmalıdırlar.

Gruptaki insanlara karşı bir ağabey, baba, anne, kardeş, arkadaş, dost, yoldaş, haldaş olmalı, başına buyruk, burnunun dikine giden, kaba, ham softa, despot, katı kalpli, kimseyi dinlemeyen, tahammülsüz, hoşgörüsüz, diktatör ruhlu, bilgisiz, ayarı bozuk olmamalı, kimseyi kendisinin kulu-kölesi, emir eri, mahkumu gibi görmemelidir.

Organizatör, gidilen yerde iletişimi sağlayabilecek derecede dil bilmeli, bağlantılarını doğru-düzgün yapabilmeli, slogancı ve tekrarlarla bıktırıcı, eksiklikler ve bozuk organize ile insanları canından bezdirmemelidir.

Edep, ahlak, terbiye, adâb-ı muâşeretten nasipli olmalı, mektebin çirkin tanınmasına sebebiyet verecek yaşam ve söylemden uzak duran bir seciye ve karaktere sahip olmalıdır. Vs.

Hocalara gelince;

İmam Hüseyin mektebinin; yüksek sesle bağırma-çağırma, slogan atma, bir zaman gözyaşı dökme sonrasında ise nefse kul köle olarak yaşama, insanların hak-hukuklarına saygısızlık yapma, irfandan nasipsizlik yolu olmadığının bilincinde olmalıdırlar. Ve halkı bu çerçevede bilinçlendirmeye çalışmalıdırlar.

Edep ve ahlakın, iman öğretisi ve Kuran bilincinin, Ehli Beyt’in değerleri ve yaşamlarını hayata geçirmenin, kuru fıkıh bilgisi ve uygulamasından öncelikli olduğunun farkında olmalıdırlar.

Halkı, Kurân’ı anlama, masumların ahlak ve yaşamlarına uygun davranma, kul hakkına riayet etmede azami derecede dikkatli olmaları konusunda defaatle uyarmalıdırlar.

Hüseyin âşıklarının birer iman ve Tevhîd eri inananlar olması için yürüyüş öncesi ve sırasında eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına hız vermelidirler.

Topluma, toplum içerisinde nasıl davranacakları, İmam Hüseyin’i anmanın hakikatte ahlakça Hüseyin gibi yaşamak demek olduğu gerçeğini üstüne basa basa, açık ve net bir şekilde işlemelidirler. Vs.

Ziyaretçiler ise;

Evvela; Ziyaretin turistik amaçla yapılmadığının farkında olmalıdırlar.

İman ve itikatlarını Kurân ve Masumların buyruklarına uygun olarak şekillendirmelidirler.

İslamî bilgi ve bilinçlerini geliştirmek amacıyla Kurân’ı anlama ve yaşama geçirme çalışması yapmalıdırlar.

Dil ile “Lebbeyk yâ Hüseyin” demenin ne manaya geldiğini kavramalı ve ona göre davranmalıdırlar.

Kalabalıklarla birlikte olunduğunda birçok sıkıntıların ortaya çıkabileceğinin farkında olarak, kul hakkına girmemeye özenle dikkat etmeli, sabırlı olmaya azami gayret göstermeli, bencillikten uzak durarak paylaşımcılık, özveri, kardeşini öncelemek gibi güzel hasletlerin İmam Hüseyin takipçilerinin ahlakı olduğunu bilmeli ve ona uygun davranmalıdırlar.

“Temizlik imandandır” peygamberî düsturuyla giyecek, içecek, el-ayak ve çevre temizliğinde titiz olmalıdırlar.

Farklı mezhep ve görüşten olan müslüman kardeşlerine karşı inanç ve eylem boyutunda mümince ve Ehli Beyt öğretisine göre yaklaşım sergilemelidirler. Vs.

Aksi halde;

“Lebbeyk yâ Hüseyin”, kuru bir slogan,

“Erbaîn Yürüyüşü”, sportif egzersiz,

“İmam’ı Ziyaret”, turistik gezi,

“Sine vurma ve gözyaşı”, gösteri ve tiyatro,

“Sayısal veriler”, “elhâkümüttekâsür”e misdak,

“Eziyet, çile ve zahmetler” de yorgunluk ve boş emek olur ki, böylesi hallere düşmekten Allah cümle müminleri koruya, kollaya…