Deli Hüsam'ın yerli, milli ve dindar avukatları
14.10.2015
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Hamd alemlerin rabbi olan Allah'a; selat ve selam, onun Resulüne, Ehli Beyti'ne ve seçkin sahabelerine olsun.
"Ey iman edenler..!! Sürekli Allah için hareket eden ve adalet üzere şahitlik yapanlardan olun. Bir topluluğa olan düşmanlığınız, asla sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Adaletli olun; bu takvaya daha yakındır. Allah'tan korkun; şüphesiz, Allah yaptıklarınızdan haberdardır." (Maide 8)
On dört asır önce insanlığa rahmet olarak gönderilen HZ. MUHAMMED (s.a.a)'in vefatının hemen ardından, kendi koltuklarını sağlama almak adına, plan, oyun ve sahtekarlıklara hiç zaman kaybetmeden işe koyuldular, dini din adıyla bozmaya çalıştılar. O günün aç gözlüleri saray sevdalıları direk Resulullah ve islam dinini hedef alamayacaklarını veya almaları durumunda hedeflerine, hevalarına, heveslerine, egolarına ve koltuklarına ulaşamayacaklarına inandıkları için; Resulullahın Ehli Beyt'ine, imamlara ve seçkin sahabelere komplo üstüne komplo kurmaya, Ehli Beyt'e açıktan açığa savaş ilan edip dinin içini boşaltmaya başladılar. Kendi saltanatlarının önündeki engelin Ehli Beyt ve imamlar olduğunu gördüler. Çeşitli yalan, hile ve tuzaklarla Ehli Beytin faziletlerini örtmeye çalıştılar. Ehli Beyte muhabbet ve itaati olmazsa olmazlardan sayan, müminleri de sürgüne, asimile etmeye, işkenceye ve şehid etmeye başladılar. Ehli Beyt'e Cuma hutbelerinde, sokaklarda, meclislerde, beldelerde açıktan açığa küfür ve hakaret ettiler. Bu küfür ve hakaretleri de din adına, dine hizmet adına halka yutturmaya çalıştılar. Ama tüm yapılan bu din dışı eylem ve fiillere karşı duran bir azınlık artık Ehli Beyt'i ve Ehli Beyt'in faziletlerini, değerlerini canı pahasına savunup bu günlere taşıdılar. İşte tam da bu günlere gelmişken;
Günümüz nasipsizleri de Ehli Beyt ve imamlara saldırmanın imkansızlğını bildiklerinden, yeni yeni kulvarlarda dolaşmayı, Ehli Beyt mektebinin çizgisindeki İslami devlet ve yöneticilerine iftria etmeyi, çamur at tutmazsa izi kalır mantığı ve çirkefliğyle yeni algı operasyonlarıyla işe ABD, İSRAİL, ve NATO'nun çirkef ismi ile başladılar. Yaşadığımız coğrafyada da boşalan koltuğa oturmanın ve kapmanın hırsıyla, İslami İRAN CUMHURİYETİ'ne, HİZBULLAH'a, ENSARULLAH'a ve ŞİAya iftira atmak, kin tutmakla ve aldıkları kararların İslami kararlar olmadığı yalanlarıyla algı operasyonlarını başlattıar.
Özellikle son on üç yıldır, Kemalist, ulusalcı, ateist, ırkçı, laiklerin ve din düşmanlarının bile yapmadığı iftira ve çirkinlikleri, kendilerini din adamı, Ehli Sünnetin kalesi, cemaat lideri ve ekol olarak gören, aslında Kurani deyimle kitap yüklü merkepler yada Belam bin Bauralar yapmaya başladı.
İhale almak, gazete ve tv lerine ilan almak, örtülü ödenekten pay almak, kurban deri ve bağışını kapmak, çirkin kasetlerin ortaya saçılmasını önlemenin tek çare olarak İran ve Hizbullah'a saldırmaktan geçtiğine iman ettiler, iftira üzerine iftira attılar. Hayatta bir araya toplanmaları hayal bile edilemeyen dörtlüler grubu veya diğerleri iş İran ve Şia olunca çok rahat bir şekilde beraber toplanıp kameralara poz verip İran'a ve Şiaya saydılar.
ABD, israil ve Suudun Ortadoğu politikaları ne zaman başarısızlığa doğru gitmişse Siyonizm ve emperyalizm dibe vurmuş, buna paralel olarak İran atağa geçmişse; bizim yerli ve milli din alimlerimiz, cemaatçi abilerimiz, ilahiyatçılarımız, aydınlarımız, uçanlarımız, şeyhlerimiz, tarikatçılarımız, Ehli Sünnetçilerimiz hemen kırmızı acil koduyla hastaya müdahaleye koşar gibi İslami İran'a saldırıya tam teşekküllü bir ABD ve NATO ordusu olarak atağa geçtiler.
Cübbelisi cübbesizi, sakallısı sakalsızı, kravatlısı kravatsızı, mealcisi tefsircisi, hadisçisi ve içtihatçısı hepsi hareketli bir melodi eşliğinde “ahh İran ahh sen nasıl bu ümmetin (ki olmayan bir ümmet) başına bela oldun” nakaratlarıyla ulu ortada abd ve nato ağzıyla bağırır oldular,
Oysa kendilerine yapılmasını hoş karşılamadıkları iftira ve benzeri şeylerin kendileri tarafında bir başkasına yapılmasının ne kadar çirkef, çirkin ve alçakça bir tavır olduğunu bizden çok iyi bilmelerine rağmen.
Şimdi işin en acı tarafı da zamanında iftiraya uğradığını, iftiranın ne kötü bir fiil olduğunu söyleyen Mustafa İslamoğlu’nun İslami İran'a düşman ve Hiristiyan menşeyli bir haber kaynağından gelen bir habere ve içeriğini bilmeden balık gibi zıplaması, sosyal paylaşım sitelerinde şov yapması ve böyle bir kampanyaya öncü ve alet olmasıdır.
Yıllardır ülkemizde katledilen insanları göremeyen, yapılan zulümleri eleştiremeyen, çıplak kadın cestlerinin teşhrine ses çıkarmayan, ölmüş cesedlerin araçlara bağlanıp sürüklenmesini görmeyen, Cuma, bayram namazlarında canlı bombalara sessiz kalan, Yemen'in düğünlerine atılan bombaları duymamazlıktan gelen, Suriye'yi harabeye çeviren barbarlara yönelik bir hutbe sunmayan zat;
Ülkücü, ırkçı, şizofren, iftiracı, Peygamber ve Ehli Beyt'ine hakaret eden mürted birini (Hüsamettin Ferzizade) bir Kuran talebesi diye pazarlaması ve olmayan bir idam ile Hüsamettin idam edilmesin yaygarası bizi derin derin düşünmeye sevk etti. Aslında bunlarda birazcık vefa olsa İran için dua etmeleri gerekir. Her gün düzenli olarak Allahım İran'a güç ve kuvvet ver diye dua etmeleri gerekir. Çünkü İran olmazsa bunlar beş para etmezler. ABD İsrail ve BOP'tan terfi alamazlar, teşekkür alamazlar.
Bundan böyle bu grup ve şahısladan inandıkları din, değer ve kutsalları adına bir ricada bulunuyoruz. Hiçbir sohbet ve hutbelerinde maide Suesi 8. Ayetini dillerine almasınlar. Zira bu ayeti ağızlarına aldıkları takdirde çok gülünç duruma düşerler. Çelişki üzerine çelişki yaşamış olurlar, çünkü İran ve Şiaya karşı olan düşmanlıkları onları adaletten alıkoyup ABD'nin merkezine oturtmuştur.
Selametle…
- 12 Mayıs 2022 Perşembe - Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rejimin kurucusu değil emanetçisidir..!!!
- 4 Şubat 2022 Cuma - Siyonist işgalci çete olarak bildiğimiz Hâk taraftarı büyük devlet olan İsrail'den özür diliyor, Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum..!*
- 7 Mart 2020 Cumartesi - Alptekin Dursunoğlu kimdir?
- 5 Mart 2020 Perşembe - İdlib ısrarı!
- 11 Şubat 2020 Salı - Askerin ölmesini değil yaşamasını, ülkenin kaybetmesini değil bağımsızlığını istiyoruz
- 10 Şubat 2020 Pazartesi - CHP'nin Kudüs sevgisini bilmem ama Amerikancı İslam'ın kaybettiği ortada!
- 8 Şubat 2020 Cumartesi - Açıkça BOP'tan yanayız diyemeyenler, Suriye'den mi yoksa Türkiye'den mi yanasınız diye soruyorlar
- 6 Şubat 2020 Perşembe - İDLİB!
- 13 Ekim 2019 Pazar - Bir beka sorunu varsa o da İsrail'in beka sorunudur
- 28 Eylül 2019 Cumartesi - De keremkın!
- 17 Eylül 2019 Salı - Anne ANNEDİR
- 13 Mart 2019 Çarşamba - İmam Hüseyin aşkına diren EY KUDÜS!
- 6 Mart 2019 Çarşamba - Dost ve müttefik ABD bizi tokatlarken ağlama diyor!
- 14 Aralık 2018 Cuma - Biletsiz ikramiye
- 10 Eylül 2017 Pazar - Sığ mensubiyetçi tavır ile esası kaybetmek
- 24 Nisan 2017 Pazartesi - Saraya biat edenin 'sarayı yıkan İmam'a iftirası
- 10 Nisan 2017 Pazartesi - İran ve Hizbullah'ı düşman görenler, Amerika ve İsrail'i dost görmekten kaçamazlar
- 17 Mart 2017 Cuma - ‘Elma kokusu’ ile cennete ve ‘lağım kokusu’ ile cehenneme gitmenin adıdır Halepçe...
- 24 Ocak 2017 Salı - Hamdolsun! Kanal 12 ve On4 TV kapatıldı, yoksa ülke bölünürdü (!)
- 17 Aralık 2016 Cumartesi - Ülkesindeki Suriyelilere hakkıyla sahip çıkamayanlar Halepliler için endişe ediyor öyle mi?
- 14 Aralık 2016 Çarşamba - Tasalanmayın Halep'e yolu -Allahın izniyle- DİRENİŞ açtı zaten
- 11 Aralık 2016 Pazar - İsrail öldürmeyi biz satmayı iyi biliyoruz
- 1 Kasım 2016 Salı - Tabular yıkılıyor hazır olun!
- 11 Ekim 2016 Salı - Yeni Kerbela Yemen'dir
- 1 Ekim 2016 Cumartesi - Siyonist Peres’e gözyaşı döken Siyonist sever lider ve iktidarlar
- 16 Eylül 2016 Cuma - Kıblesi Tel Aviv ve Washington olanların kıble ve hac endişesi!
- 3 Eylül 2016 Cumartesi - Onbir İmâmı görüp iman etmeyenler on ikinci imamı GÖRMEZ
- 14 Ağustos 2016 Pazar - İlahî adalet 'Cemaat'ten sonra BOP'çu İslamcılara da uğramak üzere
- 11 Ağustos 2016 Perşembe - Dünün ‘Cemaatçi’leri, bu günün mağdurluğuna oynuyor!
- 27 Temmuz 2016 Çarşamba - Suriye'de operasyona razı olanlar, kendi ülkesinde operasyon yer
- 13 Temmuz 2016 Çarşamba - Yat, kat, saray ve zinayı görmek istemeyen “İslamcı”ların, "eski çorap ve eski terlikler" karşısındaki çaresizliği
- 9 Temmuz 2016 Cumartesi - Hem laik hem Müslüman olunamayacağını söyleyen İslamcılar, hem Siyonist hem Müslüman oldular!
- 4 Temmuz 2016 Pazartesi - "Dünya Kudüs günü de nedir?" diyen akılsızlara...
- 30 Haziran 2016 Perşembe - İktidar mı haklı, gözü aç sihirbazlar mı?
- 26 Haziran 2016 Pazar - Esad zalimdir diyerek elini sıkmayan "İslamcılar" mazlum(!) Netenyahu'nun elini sıkmakta beis görmediler
- 24 Haziran 2016 Cuma - "Kahrolsun Filistin, yaşasın büyük İsrail projesi direnişimiz"
- 23 Haziran 2016 Perşembe - Mesele iftarın sevabı mı yoksa itibarın hesabı mı?
- 9 Haziran 2016 Perşembe - 'İmam' Amerika'nın adamı mı, yoksa korkulu rüyası mı?
- 6 Haziran 2016 Pazartesi - Bu hal ve zihniyet orucu bozar mı?
- 27 Mayıs 2016 Cuma - Kendi çirkefliklerini gizlemek için, sürekli düşman ilan eden İslâm kılıflı Siyonistler
- 2 Nisan 2016 Cumartesi - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları 2
- 22 Kasım 2015 Pazar - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları
- 15 Kasım 2015 Pazar - Hangi açıdan bakarsak bakalım sizler ikiyüzlü ve güçlüden yanasınız
- 9 Ekim 2015 Cuma - Yemezler beyler; BOP'çular, NATO'cular!
- 3 Ekim 2015 Cumartesi - Hacda Öldürülen Beş Bin İnsan, Satılmış Bir Suudi Kralı Kadar Olamıyor mu?
- 18 Eylül 2015 Cuma - Bu bayram, kurbanlıklarımızı siyonistlerle değil Yemen'le paylaşalım
- 15 Eylül 2015 Salı - Namluları birbirimize değil; ABD, İsrail ve NATO üslerine çevirelim