Yeni Kerbela Yemen'dir
11.10.2016

Yemen…

...yasın, hüznün, matemin, hazineyi kaybetmenin, sevgiliyi yitirmenin, nefesten kesilmenin, el ve ayaktan düşmenin…

...yürüme takatinden kesilmenin, görmekten olmanın, hissetme duygusunu yitirmenin, değerliyi kaybetmenin…

…sudan çıkmış balığın durumuna düşmenin, kol ve kanatları kırılmış uçamayan kuşa benzemenin..

…boynu bükülmüş olmanın, verebileceği bir cevabı olamamanın, emanete sahip çıkamamanın, en sevgiliyi toprağa vermenin…

…anne sütünden kesilmiş bebeğin durumuna düşmenin, ciğeri param parça olmuş annenin, gözyaşlarına boğulmanın, içten içe kor bir ateş gibi yanmanın…

…karalar bağlamanın, tad alamamanın, sararmış yapraklara dönmenin, gök gürültülü yağmurlarda sırılsıklam ıslanmanın, kalbi sancımaların, dilin değil gözlerin çığlık çığlığa lisana gelmenin, yalnızlık ve kimsesizliği hissetmenin…

…son arzuyu yerine getirememenin, derde kedere ıslak imza basmanın, başını taşa toprağa yaslamanın, yastığı sesiz gözyaşları ile ıslatmanın…

…paylaşmak istediğini paylaşamamanın, kavuşmak istediğine kavuşamamanın, tanışmak istediği ile tanışmamanın…

…varmak istediği menzile varamamanın, dokunmak ve sarılmak istediğine sarılamamanın…

…duyguların, hayallerin, sevdaların söndüğü, sevdiklerini bir anda avuçlarında kayıp gittiğini görmenin…

…çıldırmanın, aklını yitirmenin, dağlara ovalara düşmenin, acıları tekrar tekrar yaşamanın…

…uykuya hasret kalmanın, yemeden içmeden kesilmenin, gözyaşlarından başka bir sermayeye sahip olmayanların, dert, elem, acı, hüzün, yas, matem ve ızdırabın yaşandığı bu ayda…

Yemen’de yeni Kerbelaların yaşanıldığına şahit olduk...

Muharrem içinde Muharrem...

Aşura içinde Aşura...

Kerbela içinde Kerbela...

Yine referans aldıkları cedleri, İmam Hüseyin’in (a.s.) mirasına sahip çıkmak isteyenlerin yeni Kerbelaları...

Geçici ve fanı dünyanın zevk ve rahatını, gelecek kaygılarını, evlerini, barklarını, çocuklarını, ailelerini, konumlarını bir kenara iterek..

Onurlu, şerefli, izzetli bir yaşam adına yeni Kerbelalar...

Yemen yeni Kerbela...

Dünya mustekbirlerine, Yezidlerine, Firavunlarına, Nemrutlarına, belamlarına, İblislerine, Emevilerine, Haricilerine, beyaz zulüm saraylarına karşı yekvücut olup;

Kerbela ruhunu, misyonunu, eylemini, tercih edenlerin yeni Kerbelası… Yemen.

 

Amerika, İsrail, Suud ile dost olmaya çalışanların acımasız ve vahşi operasyon ile saldırılarına maruz kalan yeni Kerbela...

Evet bu yas ayında sayıları bine yakın mazlum ve sivilin katledildiği Yemen....

Duyulmayan, gündeme gelmeyen, perde arkası edilen, medyaya düşmeyen yeni Kerbela...

Yezid’in torunları ile Hüseyin’in torunları...

Eksen kayması yaşamayan BOP, NATO İslamcıları nasıl Emevi ve Yezidlerin yoluna sıkı sıkıya biat ettiyse..

Yemen’in imanlı evlatları da bu gün Peygambere, İmam Ali’ye ve İmam Hüseyin’e biatli...     

Dün nasıl Osman’ı katleden grup, Osman’ın kanlı gömleğini sokak sokak gezdirip hesabını İmam Ali den sormaya çalıştılarsa…

Bu gün de aynı katiller, Şam, Halep ve Musul’un hesabını Yemen’den sormaya çalışıyorlar...

Fakat Yemen, birilerinin düştüğü hataya düşmemenin bedelini ödüyor...

Dünün ‘Muaviye, Yezid ve Hind’lerini tanıdığı gibi, bu günün Amerika, İsrail, Suud ve dostlarını da tanıyor.

O yetmediği gibi; dünün Alilerini, Hüseyinlerini tanıdığı gibi, bu günün ali ve Hüseyin in evlatlarını da tanıyor.

İşte bu, günümüz zalimlerini tedirgin ettiği için tüm şimşekleri üzerine çekiyor...

Birileri gibi, tarihteki İmam Hüseyin’e methiye dizip, günümüzdeki Hüseyin’in evlatlarına ihanet etmiyor.

Birileri gibi, tarihteki Yezid’e lanet okuyup, günümüz Yezid evlatlarına şakşakçılık yapmıyor.

Birileri gibi, tarihteki İmam Ali’ ye muhabbet duyup, günümüz Ali evlatlarına karşı cephe almıyor.

Günümüzdeki zalimlere muhabbet tellallığı, tarihte ki zalimlere ise lanet okumakla vicdanı rahatlatma seanslarına katılmıyor.

Muharremde yas tutmanın, Peres’e, Şaron’a, zalimlerin diğer dost ve müttefiklerine lanet okumayı zaruri kıldığına inanıyor...

Peygamberin kokusuna doyum olmayan çiçeğinin dalından kopartılmasını bayram değil yas ve matem olmasına inanıyor...      

Osman’ın kanlı gömleğini dolaştıranları ve niyetlerini iyi biliyor…

Nuh’un karadaki gemisine binmenin deniz üzerinde yolcu bekleyen belamların, Nemrutların gemisinden daha güvenli olduğunu iyi biliyor...

İşte bu sebeplerden dolayıdır ki; böyle yas ve matemli aylarında yine zamanın Yezid ve evlatlarının saldırılarına hedef olup

Bine yakın mazlum sivil çocuk kadın ve ihtiyarlarını Allah’a kurban sunuyorlar...

Hiç kimseden de yardım olayı gündeme getirme isteklerinin olduğunu sanmıyorum...

Çünkü olayı işleyenler, bizzat Yemen ile aynı Allah’a, aynı Peygambere, aynı Kuran’a, aynı dine inandığını iddia eden ayakları kaymış  alçaklar, Yezidler ve dostlarıdır.

Tarihte Osman’ın kanlı gömleğini gezdirenleri, Medine’nin münafıklarını, Beni Sakife’yi, Gadir-i Hum’u Kerbela’yı okuyan ve irdeleyenler, Yemen’in tarafını ve Yemen’e bomba yağdıran tarafı iyi tahlil eder. Yemenliler de zaten bunu anladığı için bu bedeli ödüyor.     

Allah Yemenlileri, peygamberin okşamaya ve öpmeye bile kıyamadığı mübarek başı, vücudundan ayırıp Yezid’e götüren ve sonradan da hiç utanmadan sıkılmadan Peygamberden şefaat dilemeyi isteyen alçaklar durumuna düşürmesin... Onları muzaffer kılsın…

Allah’ın rahmet ve bereketi Yemen’de Hüseyin’i şiara bağlı olanlara, laneti de; işe zalimin zulmünden değil, mazlumun mezhebini sorgulayanlardan başlayan ve günümüzün deşifre olmamış ‘Medine münafıklarına’ olsun...