Ey ‘Ülkücü’lüğün suyundan, ‘Turancı’lığın tuzundan, ‘Alperenci’liğin yağından, ‘Akıncı’lığın baharatından, ‘Osmanlıcı’lığın unundan, ‘Türkçü’lüğün mercimeğinden oluşan ve vatan, millet, Sakarya gazıyla pişirilen çorbanın saygı değer müşterileri!...

Ey stratejik çukur, BOP, maklube sevenler, cennetin yolu İran'dan geçse başka yol arayanlar, ırk ve yapay sınırları ilah edinmişler tarikatının robotlaşmış müritleri!...

Ey "Kur’an herkesçe anlaşılırdır" deyip 14 asırdır kendilerinden başka kimsenin Kur’an'ı anlamadığını iddia eden, bidat ehli müteahhit ve bunların zavallı ameleleri!...

Ey hak sözü söyleyip bâtılı murat eden Emevi varisi 360 vatlık hoparlörleri!..

Ey Suriye olaylarının baş gösterdiği dönemde gözümüzün nuru Seyyid Hasan Nasrallah'ın bölge devletlerine ve kandırılmış cihadist teröristlere yaptığı uyarıyı görmezden gelip ve yine; 

Seyyid Hasan Nasrallah'ın 16/02/2018’de Suriyeli Kürtlere sonuçta ABD her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder, sizi terk edecekler ve bir köle pazarında satılığa çıkaracaklar uyarısını, (oysa Seyyid her ırk, mezhep mensubu veya devletin ABD oyununa gelmemesi gerektiği gibi Kürtlere de bu uyarıyı yapmış) pusuya yatmış kurt misali ırk ve devletini temize çıkarma adına sanki Nasrallah'ın Kürtlere karşı bir kini varmış edasıyla sunmaya çalışan ırk ve devlet putuna tapınmış putperestler!!..

Ey “Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız” deyip Suriye devletine rağmen,  “Suriye Milli Ordusu”, Suriye Geçici Hükumet Başkanı”, “Suriye Geçici Genelkurmay Başkanı”nı ilan eden kurnaz ve ona inanmış idrak yoksunları!..

Ey her platformda bölgemizde ”ikinci İsrail'in kurulmasına müsaade etmeyeceğiz” diyen yapay kahraman.

Ey "Yahudiler 20. asrın ilk yarısında iki tane devlet kurdular: Bunlar Türkiye ve İsrail"dir diyen Siyonistlerin bu meşhur sözünden haberdar olmayan basiretsiz ve ferasetsizler yığını!..

Ey dünyada İsrail'i tek Siyonist devlet bilip, “Suriye'de ikinci İsrail kurulacak” söyleminin doğru ve gerçekçi olmanın çok ötesinde İran ve Suriye’yi saymazsak geriye kalan birçok Müslüman ülkenin de birer İsrail olduğu gerçeğinin farkında olmayan güya anti-Siyonistler(!)

Ey 5 yıldır Yemen'i perişan eden Suud'a ses etmeyip aksine stratejik destek vereceğini beyan edenlerin,  bu gün Ali Suud'a  Yemen'de yaptığı vahşeti dile getirdiği için alkış tutup aynı delikten defalarca ısırılmayı marifet bilen Müslüman!..

1400 yıldır içenlerin iflah olmadığı bu 'çorbaya müşteri’, bu 'tarikata mürit’, bu 'müteahhide amele’, bu 'ırk ve devlet putuna alıcı’,  bu ‘kurnaza yem’, bu ‘yapay kahramana asker’, bu 'aslında İsrail'e hizmet eden güya anti-Siyonist’, ve ‘aynı delikten defalarca ısırılan Müslüman’ olmaktan vazgeçin artık!!..

Bir kavim helâk edilmeyi hak ettiğinde Allah'ın kendilerine mücrimlerden ve fasık sefihlerden basiretsiz idareciler verdiğini unutmayın.

"Sizin görmeyip bizim gördüğümüz çok şeyler var" deme moduna girmekten vazgeçin.

Kendi kalıplarınızı insanlığın tek doğru yorumu imiş gibi dikte etmeyin.

Mesele vatan, bayrak, ezan ve ülkenin bekası ise; Emevi camiinde namaz kılacağız denilen o dönemde, tekfirci gruplara katılmaları ve zalim(!) Esad'ı devirmeleri karşılığında YPG’ye destek vaat edenler sadece Trump, Netanyahu ve Selman mıydı?!

Kendi kitlesine ve hatta tüm dünyaya Esad'ın katil ve zalim olduğunu ispat etmekle meşgul olunan süreçte;

İsrail Kudüs'ü, Golan’ı, Batı Şeria’yı yutmadı mı?!

Doğu Akdeniz’in doğalgaz yataklarına el koymadı mı?!

Bölgemizde ikinci İsrail'in kurulmasına karşıyız dediler de, -İran hariç- İsrail’e karşı mücadele eden Esad'ın yanında mı yer aldılar?!

Mesele ne vatan, ne din, ne iman, ne bayrak, ne ezan meselesi değildir.

Mesele tüm bu kavramları kullanarak İsrail'i koruma, İsrail'e rahat bir nefes aldırma ve BOP projesini kaldığı yerden devam ettirme meselesidir.

Mesele Suriye’yi bölme meselesidir.

Mesele 9 yıldır parçalanmayan bir Suriye'nin parçalanması meselesidir.

Mesele Amerika, İsrail ve NATO'yu Kürt, Türk, Arap, Fars ve bölgenin diğer etnik unsurlarının yaşadıkları topraklara taşıma meselesidir.

Mesele ABD, İsrail ve NATO’yu tıpkı Irak, Libya ve Afganistan’a kurtarıcı rolüyle davet edip işgal ettirme meselesidir.

Mesele halkları karşı karşıya getirme meselesidir.

Mesele İsrail'in bekasını düşünme meselesidir.

Evet, 2011’i baz alarak diyoruz ki; bölgede bir beka sorununu yaşayan var ve o da İsrail’den başkası değildir.

İsrail'in beka sorununu dert edinmemenin yolu, İsrail'in geleceğini tehdit eden Direniş ve Esad'ı desteklemekle anlam kazanır.

Dolayısıyla biz kendi varlıklarını İsrail’in varlığıyla mümkün olduğuna inanmışların kameralar önündeki açıklamalarına değil, sahada ve masada attıkları imza ve icraatlarına bakmakla taraf olacağız.

Kirli oyunlara kanmayacağız hele hele İsrail'e aparat olmuşların asla aparatı olmayacağız.

Bir gün Abbasî halifesi imam Cafer Sadık'a niçin yanımıza gelmiyorsunuz diye haber yollar.

İmam:

“Bir şey yapmadık ki yanına gelip bağışlanma dileyelim, ahiretten de senin yanında bir şey bulunmaz ki onu ümit ederek gelelim, oturduğun makam bir nimet değil ki gelip tebrik edelim, sen onu kendine musibet bilmiyorsun ki gelip teselli verelim, şu halde senin yanında ne işimiz olabilir ki” diye cevap göndermiş.

Biz de İmam’ın bu duruşundan kimin yanında yer almamız gerektiği bilinciyle hareket ederek, Trump, Netanyahu, Selman ve koltuğunu bunlara borçlu olanın gemisinin, Nuh'un gemisi olamayacağına inanmaya devam edeceğiz.

İkinci İsrail safsatasına değil, var olan 60’ın üzerinde ki tüm İsraillere itiraz edeceğiz.

‘Kutsal ve seçilmiş ırk’ yalanına,  ‘hak mezhep’ iftirasına, Emevi inancına,  çizilmiş yapay devlet sınırlarına, kendi mensubu olduğu ırkın dışındaki ırkları yok sayma ilahlığı hastalığına değil, İzzet ve onurun Direniş ile beraber hareket etmede, üstünlüğün takvada, her şart ve zeminde Ehl-i Beyt ve Direniş çizgisinden ayrılmayacağımıza, aleyhimize olsa bile adaletten sapmayacağımıza inanmaya devam edip öyle davranacağız.

Ahiretimizi başkalarının koltuğu için heba etmeyeceğiz.

En değerlilerimizi Direniş ve Direniş yanlısı devlet, oluşum, yapı ve düşüncelere feda edeceğiz.

Birilerinin teknik direktörünün oyuncu değiştirmesi bizi bağlamayacaktır.