Evet, Trump ahmaktır, kumarbazdır, katildir, canidir, vampirdir..!

Deyim yerindeyse,

Günün Nemrud'u, Firavunu ve Büyük şeytan İblis’in vücut bulmuş halidir.

İnsanlık için tam donanımlı bir düşmandır..!

Mazlum ve mustazaf halkların yok edilmesi için âdeta  programlanmış bir makineve vicdan barındırmayan bir robottur..!

 

Daha birkaç gün önce utanmadan basının önüne çıkıp sözde Yüzyılın Anlaşması adı altında, özelde Filistin genelde tüm Müslüman ve mağdur halklara hakaret eden insanlık düşmanı Trump'ın açıkladığı karar bizlere çok ağır gelmişti..!

 

Hakkımızda neyin hayır, neyin şer olduğunu, Rabbimiz elbette bizden daha iyi bilir.

Cenâb-ı Hakk’ın bizim için takdir ettiğinin, bizim kendimiz için arzu ettiğimizden daha hayırlı olacağına inanan bizler, elbette Rabbimizin takdirine razı olacaktık ki Rabbimiz de bizlerden razı olsun...!

 

Ve elhamdülillah Trump'ın aldığı bu karar üzerinden daha bir kaç gün geçmemişti ki, genelde dünya Müslümanları özelde de Türkiye Müslümanları bu kararı asla tanımayacaklarını beyan eden girişim ve açıklamalarda bulundular.

 

Trump verdiği bu kararla Siyonist rejimi rahatlattığına mutmain olmuşken, hem Siyonist rejimin ömrüne hem de kendi ayağına kurşun sıktığından habersiz aslında.

Yıllardır uyuyan Müslüman halkları uyandırarak başlarında ki Amerikan ve İsrail yanlısı liderlerin yani Filistin ve Kudüs'ü satan hainlerin deşifre olacağını hesaba katmamıştı.

 

Yıllardır ellerinde satmak için bulundurdukları “DİN”i ellerinden almak yoluyla kendi adamlarını kendi elleriyle ortalıkta sermayesiz bırakacağından da.

 

Şer bildiğimiz o plandan hayırların da çıkabileceğini hatta çıktığına şahit olduğumuz en güzel örnekler de Türkiye'de yaşandı.

 

Trump'ın bu kararı sonrası SAADET PARTİSİ, HÜDA PAR ve YENİDEN REFAH PARTİSİ, KUDÜS'e sahip çıkma temalı mitingler düzenleme kararı aldı.

Bu alınan karar; ülkede kendilerini dini otorite ve dinin sahibi zanneden, NATO, BOP, WASHİNGTON, TEL-AVİV, LONDRA, TEKFİRCİ, SELEFİ, CIA, MOSSAD bağlantılı İslamcı süvarileri çılgına çevirdi.

 

Yıllardır Filistin ve Kudüs diye sahte haykırışlarda bulunan Filistin ve Kudüs üzerinden çıkar devşirenler bu kez böylesi bir etkinliğe destek verilmemesi gerektiğini, hatta hak sahibi olmadıkları bir konuda yani fetva verme yüzsüzlüğünde bulunmalarına sebep oldu.

Her zamanki gibi bu işin İran, Hizbullah, Şii ve Esad'a yarayacağı yönünde algı yaptılar.

 

Özellikle SAADET PARTİSİ lideri Karamollaoğlu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve IBB Başkanı İmamoğlu'nu davet ve davet edilenlerin de daveti kabul etmeleri bunlarda şok etkisi yarattı.

Yıllardır muhafazakâr ve sağcı kesimleri CHP ve sol kesimle korkutma döneminin sonuna geldiklerini görüyor olmalılar ki,

"Kılıçdaroğlu ve Kudüs", "CHP ve Kudüs" nasıl yana yana gelebilir algısıyla bir oraya bir buraya saldırdılar.

 

Ve Kılıçdaroğlu'nun Yenikapı'da;

 

- "Bizim ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, Kudüs'te bulunmaktadır. Üç semavi din için de önemli olan Kudüs'ün barışın merkezi olması gerekmektedir. Çağımızın Haçlı zihniyetiyle Kudüs Müslümanların ve Filistinlilerin elinden alınmak isteniyor. Trump'ın açıkladığı sözde barış planıyla Kudüs'ün ortasına bomba konmuştur ama o bombanın etkisini gidermek hepimize düşüyor".

 

- "Her Firavunun bir Musa'sı vardır, bizler günümüzün Firavunlarına karşı hepimiz birer Musa'yız. Adalet, hak ve hukuku Filistinli kardeşlerimizle birlikte inadına koruyacak ve savunacağız". Cümleleri ve…

 

İmamoğlu'nun,

 

"Sözüm ona İsrail ile Filistin arasında bir ‘barış’ planından bahsedildi. Fakat Filistin orada yoktu. Kendileri çalıp kendileri oynadılar. Kudüs’ün statüsü aynı zaman İslam dünyasının ortak mücadelesidir.

Güçlü olan her zaman haklı değildir. Ne Kudüs ne görülen bu statü bizim için kullanılabilir olmaz. 70 yılı aşkın süredir akan kanı durdurması beklenemez. Bu planın bölgeye ve dünyaya huzur getirmesi de beklenemez. İlk günden beri mazlum Filistin halkının yanında olduk, yanında olacağız. Bölgede kalıcı bir barış sağlanmasının da yanında olduk. Bu plana bu ülkede 'evet' diyecek hiçbir siyasi parti ve lider yoktur." Sözleriyle Amerikancı İslam’ın Türkiye’de ruhuna Fatiha okunması gerektiği netlik kazandı". İfadeleri...

Evet.

Cübbeli ve taifesinin fetvası..!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve IBB başkanı İmamoğlu'nun konuşmaları çok önem arz etti....

Suriye olaylarında iflas etmeyen Amerikancı İslamcılığı ve din siyaseti "tabi maslahatçılık adı altında ilkeyi çiğneyenlerin politikası yüzünden" son Kudüs politikası ile iflas etmiş durumda elhamdülillah.

 

“Din, iman, vatan, Kuran, bayrak, ezan, Ümmet” satanların kaybettiği ve müflis birer tüccar oldukları tescillendi.

 

Tabi CHP ve sol kesimin de samimiyeti elbette sorgulanabilir ve sorgulanmalıdır da. Bu ayrı bir konu.

Ama asıl konu; Amerikan İslamcılığı ile mücadelenin, Amerikancı sol ve laiklerle mücadeleden daha zor ve çetin olduğu.

90’lı yıllar bunun en bariz örneği.

CHP’nin iman edip etmediğini bilmem ama Amerikancı İslam’ın kaybettiği gün gibi ortada.

Anlayacağınız narkozlu ameliyat dönemi bitmiştir Türkiye'de.