Mesele iftarın sevabı mı yoksa itibarın hesabı mı?
23.06.2016
Yuvası yağmalananlar, elleri nasır tutmuşlar, asgari ücrete iş bulmak için devreye adam koyma zorunda kalanlar, evleri yakılanlar, ocakları söndürülenler, dul kalan kadınlar, yetim kalan çocuklar, evlatsız bırakılan ana babalar, evlerine kuru ekmek götürmekte zorlananlar, işe gitmek için kilometrelerce yolu yayan yürümek zorunda bırakılanlar, ekmek parası için zabıtadan kaçıp araç altında can veren seyyar satıcılar, fakirler, miskinler, yolda kalmışlar, ayakkabı alamayanlar, yeni elbiseleri olmayanlar, aynı gömlek ve pantolonu her gün giymek zorunda kalanlar, elektrik, su ve kirasını ödeyemez halde olanlar, akşam eve gitmek istemeyen mahzun babalar, geleceği değil “bu günü nasıl geçireyim”in hesabını yapanlar, zenginlik ve rahat yaşamın hayalini bile kuramayanlar, çadırlarda yaşam süren aileler, sokaklarda yaşayanlar…
Toplu taşıma araçlarına binmek için yol parası olmayanlar, mahalle bakkalına ekmeği borç yazdıranlar, manav ve kasabın yolunu unutanlar, kırmızı eti ve meyveleri sadece camda seyretmek zorunda kalanlar, perişan olanlar, borç batağına saplananlar, iftar ve sahuru bir kaç dilim peynir ve bir kaç adet zeytinle açanlar, çöplerden ekmek toplayanlar, çocuklarının isteklerini karşılayamayan boynu bükük babalar, boğazı düğümlenmişler, kahrolmuşlar, hiç bir geliri olmayan kimsesizler, dışlanılmışlar, ötekileştirilmişler, ekmeği ile korkutulanlar, elinden işi ve aşı alınanlar, asgari ücretli çalışmasına rağmen işine son verilenler, rahat yaşamı sadece filmlerden ibaret bilenler, gündüz ayrı gece ayrı iş bulma telaşında olanlar, eşine çocuğuna mahcup olanlar…
Çocuklarının isteklerine karşı tek sermayesi "yarın alırız çocuklar" deyip yalan konuşmak zorunda kalan babalar, anneler, unutulanlar, emeği sömürülenler, adaletsizliğe uğrayanlar, umutlarını yitirenler, dilenmek zorunda kalanlar, psikolojisi alt üst olanlar, gururu yerle bir edilip ayaklar altına alınanlar, ezilmişler, horlanmışlar, umutlarıyla oynanılanlar, kuru ekmek ve soğana muhtaç olanlar, hüzünlenmişler, gözyaşıları hiç dinmeyenler, gülmeyi unutanlar, feryat ve figanları arşa yükselenler, ahlar çekenler, bir şey yapamayışının ezikliğini yaşayanlar, mutsuz ve huzursuz olanlar, ayağında ayakkabı üzerinde düzgün elbisesi olmayanlar, üstü başı yırtık ve eski diye okulun kapanmasına sevinç çığlıkları atan çocuk ve gençler, eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kalanların yaşadığı bir ülkede;
Ramazan ayında devlet kurum ve kuruluşlarının iftar organizasyonlarını düzenlemekte yarıştıklarını, hatta iftar yemeği adı altında şova dönüştürdüklerini görmekteyiz. Organizeyi yapan kurum ve şahıslar yapılan masrafları ceplerinden değil kurumun bütçesinden karşılıyor olması da ayrı bir sevap!
Yani kendi alın teriyle hak ettiği paradan değil, milletin parası ile sevap üzere sevap organizasyonunu yapar hale geldiler.
İşin diğer bir sevap yönü hatta en önemli olan yönü de, davet edilen zatların özellikleri…
Mide, kalp tansiyon ve şeker sorunu olup oruçlu olmamalarıdır. Ya da bağırsakları dolu gözleri aç, kalın enseli, kravatlı, smokinli, parfümlü, rujlu, şık elbiseli, pahalı ayakkabılı, saçları jöleli, korumalı, pasaportlu, kredi kartlı, lüks jeepli, kaliteli gözlüklü, modacı, gazeteci, sporcu, dernek başkanları, sanatçı, bürokrat, müdür…
Sunucu, sinemacı, tv programcısı, nazik ve narin elli, yüksek topuklu, silikonlu, yat kat sahibi, şirket sahibi, patron, banka hesapları dolu, ismi cismi yüksek kariyerli, villa sahibi, ihaleci, bankacı, gazete ve dergilere poz veren, Avrupa’yı avuçlarının içi gibi bilen, tatil yerlerinin olmazsa olmaz müşterilerinden olan, araçtan çok uçaklarla seyahat eden, markaların sahipleri, kumarhanelerin müdavimleri, kibirli olan, insanları küçük gören, geldikleri yeri unutan, iltifata bayılan, kendilerini insanüstü gören, ihanetçi olan, kişilik ve karakterden nasipsiz olan, bir benim bir ben diyen, ahlaksızlığı ahlakmış gibi gören veya kuru ekmek, yağ, çay, şeker, pirinç gibi temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarından haberdar olmayanlardan oluşması da ayrı bir hizmet ve sevaba işaret ediyor!
Şimdi o şatafatlı sofralara davet edilen; Yavuz, İbrahim, Rıdvan, Rıza, Petek, Bülent, Orhan, Hande, Serdar, Cengiz, Engin, Tanju, Burcu, Necati, Seda, Uğur, Ece, Fikret... gibi insanlara eğer Allah rızasını kazanmak için bu daveti yaptıysan..!?
Yok ülkedeki sorunları bunlarla hal edebileceğini düşünüyorsan..!?
Oysa o sofralarda oturması, ağırlanması, elleri öpülmesi, ayaklarına kapanılması, dualarında yer almak için ricada bulunulması gereken kaç kişi vardı?
Yetim, yoksul, yolda kalmış, dilenen, köle, zorda olan, hasta, savaşın kızışmasında sabredenlerden kimse var mıydı?
Zenginlerin sofrasına icabet ettiği için valiyi görevinden azleden yüce şahsiyete selam…
Bu dinin içini ve kavramlarını değiştiren Yezitlere de lanet olsun.
- 12 Mayıs 2022 Perşembe - Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rejimin kurucusu değil emanetçisidir..!!!
- 4 Şubat 2022 Cuma - Siyonist işgalci çete olarak bildiğimiz Hâk taraftarı büyük devlet olan İsrail'den özür diliyor, Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum..!*
- 7 Mart 2020 Cumartesi - Alptekin Dursunoğlu kimdir?
- 5 Mart 2020 Perşembe - İdlib ısrarı!
- 11 Şubat 2020 Salı - Askerin ölmesini değil yaşamasını, ülkenin kaybetmesini değil bağımsızlığını istiyoruz
- 10 Şubat 2020 Pazartesi - CHP'nin Kudüs sevgisini bilmem ama Amerikancı İslam'ın kaybettiği ortada!
- 8 Şubat 2020 Cumartesi - Açıkça BOP'tan yanayız diyemeyenler, Suriye'den mi yoksa Türkiye'den mi yanasınız diye soruyorlar
- 6 Şubat 2020 Perşembe - İDLİB!
- 13 Ekim 2019 Pazar - Bir beka sorunu varsa o da İsrail'in beka sorunudur
- 28 Eylül 2019 Cumartesi - De keremkın!
- 17 Eylül 2019 Salı - Anne ANNEDİR
- 13 Mart 2019 Çarşamba - İmam Hüseyin aşkına diren EY KUDÜS!
- 6 Mart 2019 Çarşamba - Dost ve müttefik ABD bizi tokatlarken ağlama diyor!
- 14 Aralık 2018 Cuma - Biletsiz ikramiye
- 10 Eylül 2017 Pazar - Sığ mensubiyetçi tavır ile esası kaybetmek
- 24 Nisan 2017 Pazartesi - Saraya biat edenin 'sarayı yıkan İmam'a iftirası
- 10 Nisan 2017 Pazartesi - İran ve Hizbullah'ı düşman görenler, Amerika ve İsrail'i dost görmekten kaçamazlar
- 17 Mart 2017 Cuma - ‘Elma kokusu’ ile cennete ve ‘lağım kokusu’ ile cehenneme gitmenin adıdır Halepçe...
- 24 Ocak 2017 Salı - Hamdolsun! Kanal 12 ve On4 TV kapatıldı, yoksa ülke bölünürdü (!)
- 17 Aralık 2016 Cumartesi - Ülkesindeki Suriyelilere hakkıyla sahip çıkamayanlar Halepliler için endişe ediyor öyle mi?
- 14 Aralık 2016 Çarşamba - Tasalanmayın Halep'e yolu -Allahın izniyle- DİRENİŞ açtı zaten
- 11 Aralık 2016 Pazar - İsrail öldürmeyi biz satmayı iyi biliyoruz
- 1 Kasım 2016 Salı - Tabular yıkılıyor hazır olun!
- 11 Ekim 2016 Salı - Yeni Kerbela Yemen'dir
- 1 Ekim 2016 Cumartesi - Siyonist Peres’e gözyaşı döken Siyonist sever lider ve iktidarlar
- 16 Eylül 2016 Cuma - Kıblesi Tel Aviv ve Washington olanların kıble ve hac endişesi!
- 3 Eylül 2016 Cumartesi - Onbir İmâmı görüp iman etmeyenler on ikinci imamı GÖRMEZ
- 14 Ağustos 2016 Pazar - İlahî adalet 'Cemaat'ten sonra BOP'çu İslamcılara da uğramak üzere
- 11 Ağustos 2016 Perşembe - Dünün ‘Cemaatçi’leri, bu günün mağdurluğuna oynuyor!
- 27 Temmuz 2016 Çarşamba - Suriye'de operasyona razı olanlar, kendi ülkesinde operasyon yer
- 13 Temmuz 2016 Çarşamba - Yat, kat, saray ve zinayı görmek istemeyen “İslamcı”ların, "eski çorap ve eski terlikler" karşısındaki çaresizliği
- 9 Temmuz 2016 Cumartesi - Hem laik hem Müslüman olunamayacağını söyleyen İslamcılar, hem Siyonist hem Müslüman oldular!
- 4 Temmuz 2016 Pazartesi - "Dünya Kudüs günü de nedir?" diyen akılsızlara...
- 30 Haziran 2016 Perşembe - İktidar mı haklı, gözü aç sihirbazlar mı?
- 26 Haziran 2016 Pazar - Esad zalimdir diyerek elini sıkmayan "İslamcılar" mazlum(!) Netenyahu'nun elini sıkmakta beis görmediler
- 24 Haziran 2016 Cuma - "Kahrolsun Filistin, yaşasın büyük İsrail projesi direnişimiz"
- 9 Haziran 2016 Perşembe - 'İmam' Amerika'nın adamı mı, yoksa korkulu rüyası mı?
- 6 Haziran 2016 Pazartesi - Bu hal ve zihniyet orucu bozar mı?
- 27 Mayıs 2016 Cuma - Kendi çirkefliklerini gizlemek için, sürekli düşman ilan eden İslâm kılıflı Siyonistler
- 2 Nisan 2016 Cumartesi - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları 2
- 22 Kasım 2015 Pazar - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları
- 15 Kasım 2015 Pazar - Hangi açıdan bakarsak bakalım sizler ikiyüzlü ve güçlüden yanasınız
- 14 Ekim 2015 Çarşamba - Deli Hüsam'ın yerli, milli ve dindar avukatları
- 9 Ekim 2015 Cuma - Yemezler beyler; BOP'çular, NATO'cular!
- 3 Ekim 2015 Cumartesi - Hacda Öldürülen Beş Bin İnsan, Satılmış Bir Suudi Kralı Kadar Olamıyor mu?
- 18 Eylül 2015 Cuma - Bu bayram, kurbanlıklarımızı siyonistlerle değil Yemen'le paylaşalım
- 15 Eylül 2015 Salı - Namluları birbirimize değil; ABD, İsrail ve NATO üslerine çevirelim