Sığ mensubiyetçi tavır ile esası kaybetmek
10.09.2017
Dünyadaki tüm şer cepheleri tarafından finanse edilen bir savaşta, Direniş Cephesi'nin galip gelmesi, Suriye ve Irak'ta binlerce kişinin kafasının kesildiği dönemde, “öfke sonucu bir araya gelen gençlerdir” sözünden, Suriye ve Irak'ta esir alınan veya ‘öfkeleri dindirilen' gençlere dönüşmesi sonrası, bölgedeki Siyonistler adeta çılgına dönmüş olmalılar ki; “öfkeli gençler”in güçlü olduğu dönem için "İsrail'in en rahat dönemi" tabirini kullanırlarken, ‘öfkeleri alınmış' gençlerin bu halinin basına yansıması sonrasında, Amerika, Rusya, Suud ve Körfez ülkelerine tur üzerine tur atıp, endişe ile İran ve Hizbullah'ın tehlikesinden bahsetmelerine şahit oldu dünya…
Yıllardır, Suriye'de ulaşmak istedikleri nihai hedeflerine ulaşamayan İsrail, daha doğrusu Suriye'de başlattıkları mezhep eksenli savaşı kaybetmiş oldukları ortaya çıkınca, bu sefer ırk ve ulus eksenli dost ve müttefikleri sahaya sürmeye, yani bölgeyi kan ve kaosa boğmaya karar verdiler.
Yıllardır Suriye'de kullandıkları İslamcılardan bekledikleri zaferi yakalayamayan Siyonistler bu sefer ‘Kürtleri' kullanmanın yolunu buldular. Ne de olsa bölge ülkelerinin başındaki lider dostları azımsanmayacak kadardır. ‘Arap baharı' ile hedefini tutturamayan uluslararası Siyonizm, ‘Kürt baharı' ile devam etmeyi kararlaştırdı. Burada elbette bağımsız bir Kürdistan'ı reddetmek veya karşı olmak ile Kürdistan üzerinden oynanmak istenen oyunlara karşı durmak çok farklı şeylerdir. Çünkü burada Kürtlerin kandırıldık diyen İslamcıların düştüğü duruma, yani kandırıldık deme şanslarının olmadığı gerçeği söz konusudur. Nihayetinde, Suriye meselesinin tecrübesi halen ortadadır ve Suriye'den ders çıkarmak tüm bölge halklarının hayrınadır.
Kürt şehirlerini yakıp yıkmak için harekete geçen IŞİD'in güç sahibi olduğu o günlerde ‘İsrail'in rahat dönemi' tabiri, İsrail'in Kürtleri değil kendini düşündüğü gerçeğini ortaya çıkarıyor.
Boğazına kadar pisliğe bulaşmış bir Kürt liderin derdi, Kürdistan ve Kürt halkı değil kendi koltuğunu sağlama almanın ve işlediği suçların hesabını vermeme adına Kürt ve Kürdistan'ı İsrail'e feda etmenin adıdır.
Bölgede İsrail destekli liderlerin işlediği öyle haltlar var ki, Kimi Kürdistan'ı kimi dini kullanabilecek duruma gelmeleri bizi şaşırtmıyor. Bizi şaşırtan; bunlara inanan halkların olmasıdır, hele bir de bu halkların Müslüman halklar olmaları. Irak'ta Amerika ve İsrail'in bağımsız bir Kürdistan'ı kurup Kürtlere teslim edeceğine inanmış olanların, Suriye'de Amerika ve İsrail'in İslâm devrimini getireceğine inandırılmış ‘mücahitler'in durumuna düşmeleri bir enkaz halidir. Amerika ve İsrail'in eliyle ne Suriye'de ki devrim İslâm devrimi, ne de Irak'ta hayali kurulan bağımsız bir Kürdistan olur. ...
Amerika ve İsrail'in eliyle hiçbir zaman meşru bir yönetimin geldiği ne görülmüş nede görülecektir. İşte böyle bir dönemde meşruiyeti bile sorunlu Barzani'nin bağımsız Kürdistan referandumuna odaklanması, Barzani için meşruiyeti elde etme İsrail ve Amerika için de bölgede yeni savaşların olması ve İsrail'in ömrünün uzatılmasını temine yönelik bir girişim olduğu açıktır. ..
‘Türk İslamcıları'nın Suriye'ye NATO ve Amerika'yı çağırma rezaleti unutulmadan, ‘Kürt İslamcıları'nın da Barzani'nin gazına ve oyununa gelerek, bölgede onlarca İsrail'in olmasına rağmen ‘bir İsrail daha olsa ne olur' rezaletine düştükleri gözle görülür hale geldi. ...
Referandumu destek gösterilerinde, Kürdistan bayrağından çok İsrail bayrağının dalgalanıyor olması, Adeta ‘bu Kürdistan'ın değil İsrail'in referandumu mu' sorusunu akla getiriyor. ..
Joe Biden'ın Barzani'ye, “Ben ve sen hayatta iken Kürdistan'ı göreceğiz” demiş olması, Kürdistan'ın bağımsız olmasına değil bağımlı olmasına işaret ediyor. ...
Yedi yıldır ‘Türk veya Türkiye İslamcılığı'na karşı durmamızın sebebi, Türk oluşlarından değil, BOP'çu olduklarına inandığımız ve şahit olduğumuz içindi. Şimdi de ‘Kürt İslamcıları'nın da Barzani'nin oyununa yenik düşüp, BOP'çu olmaya aday olduklarını görünce, Kürt kimliklerinden dolayı BOP'çu kimliklerini görmemezlikten gelmemizi istemeleri de ayrı bir rezalet...
Suriye ‘Türk İslamcıları'nın imtihanı olunca, kader de Irak'ın da ‘Kürt İslamcıları'nın İmtihanı olmak da varmış. Suriye'de ki imtihanı kaybeden İslamcılar ırak'ta ki imtihanı da kaybetmek üzereler. İslamcıların imtihanı kaybetme süreçleri yükselen bir hızla devam ediyor, hem de Kürdü, Türkü fark etmeksizin. İmtihanı kaybetme nedenleri farklı olsa da nihayetinde kaybetmekte ortaklar. ....
‘Bir İsrail daha kurulsa ne olur' diyebilecek duruma gelen Kürtler ile İran ve Şiiler Suriye'de hâkim güç olacağına İsrail ve Yahudiler hâkim olsun diyen Türk İslamcılarının arasında ne fark vardır? ... İsrail'in destek vereceği hiçbir oluşum bizim açımızdan meşru bir oluşum olmamakla beraber, din devleti veya ulus devletinin olması da fark etmez. Bizim için meşru olan; bölgede İsrail'in bunca varlığına rağmen, İsrail ile Amerika'ya jandarma olmayan dini mezhebi bizi ilgilendirmeyen ama inkılâb dostu bir ülke olması isteğidir. ...
Bölgede cemaat ve tarikat rolüne bürünmüş olanlar, Allah'a giden yolun önünde ki barikatlar olmuşlardır. İnkılâp ve Direniş'in kırmızıçizgilerini, ırk, ulus ve çıkara endeksli projelere değiştirme hastalığına düşenler, bu kırmızıçizgilerin bu gün menfi gibi görünse de, ilerde tüm halklara hayır getireceği özellikle de Kürtlere hayır getireceğine inanmaları gerek. ...
Veliy-i Fakih'in rehberliğinden mahrum kalmak, bölge halkına zarardan başka bir şey getirmeyecektir. ...
Dünya Müslümanları Suriye olaylarında Veliy-i Fakih'in emir ve önerilerine kulak ve gözlerini kapatmamış olsalardı, bu gün Suriye'de olan olaylar bu şekilde gerçekleşmemiş olacaktı. Müstekbirlerin planları kendi başları dönecak; kan, kaos, yıkım ve imha Müslüman ülkeler de değil, fitnenin başı işgalci Siyonist rejimde olacaktı. Allah biliyor belki de şu anda İsrail diye bir işgalci güç olmayacaktı... Onun için şu anda, inkılâp ve Direniş'in nefsimize hoş gelen siyasi ve askeri duruşunu alkışlayıp, nefsimize hoş gelmeyen duruşunu ise İslâmî ve insani duruş değil diye eleştirmeye çalışmak, nefsi arzularımızın İslâmî duruş olduğuna inanmış bir duruma düşeriz. Hudeybiye Barış Antlaşması'nı okuyanlar ne demeye çalıştığımızı daha iyi anlar. Orada görünürde zararlı olanlar Müslümanlar olmasına rağmen hakikatte ise kazananlar Müslümanlar oldu. ...
Bu bölgede Veliy-i Fakih'in emir ve önerilerine kulak vermeyen, Türk, Kürt, Arap, Azeri, Fars, Zaza veya devletler, Amerika ve İsrail'e feda olmaktan, tüm güçlerini birbirlerine kullanmaktan ve birbirlerinin evini yıkmaktan öteye geçemeyip, sonunda Veliy-i Fakih'in ilk gün söylediği sözüne dönecekler. ... Suriye bunun en iyi örneğidir. .... Bu tespitimizi Veliy-i Fakih'in rehberliğini kabul ettiğimiz için uçuk veya taassupçu görenler, Condoleezza Rice (eski ABD Dışişleri Bakanı)'nın “Büyük beyinlerin, büyük bütçelerle, uzun süre üzerinde çalışarak çizdikleri ve yetenekli aktörlerle icra ettikleri projeleri, İran'ın Dini Lideri, bir saatlik konuşmasıyla alt üst edebiliyor.” tespitlerine baksın veya “Suriye'de tam biz kazanıyorduk ki, 5000 Hizbullah askeri geldi ve durum değişti” diyen Amerikalı Senatör john Mc cain'ne ve tabii Hizbullah'ı Hizbullah yapan Hizbullah düşüncesindeki Velayet-i Fakih bilincine de. …
- 12 Mayıs 2022 Perşembe - Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rejimin kurucusu değil emanetçisidir..!!!
- 4 Şubat 2022 Cuma - Siyonist işgalci çete olarak bildiğimiz Hâk taraftarı büyük devlet olan İsrail'den özür diliyor, Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum..!*
- 7 Mart 2020 Cumartesi - Alptekin Dursunoğlu kimdir?
- 5 Mart 2020 Perşembe - İdlib ısrarı!
- 11 Şubat 2020 Salı - Askerin ölmesini değil yaşamasını, ülkenin kaybetmesini değil bağımsızlığını istiyoruz
- 10 Şubat 2020 Pazartesi - CHP'nin Kudüs sevgisini bilmem ama Amerikancı İslam'ın kaybettiği ortada!
- 8 Şubat 2020 Cumartesi - Açıkça BOP'tan yanayız diyemeyenler, Suriye'den mi yoksa Türkiye'den mi yanasınız diye soruyorlar
- 6 Şubat 2020 Perşembe - İDLİB!
- 13 Ekim 2019 Pazar - Bir beka sorunu varsa o da İsrail'in beka sorunudur
- 28 Eylül 2019 Cumartesi - De keremkın!
- 17 Eylül 2019 Salı - Anne ANNEDİR
- 13 Mart 2019 Çarşamba - İmam Hüseyin aşkına diren EY KUDÜS!
- 6 Mart 2019 Çarşamba - Dost ve müttefik ABD bizi tokatlarken ağlama diyor!
- 14 Aralık 2018 Cuma - Biletsiz ikramiye
- 24 Nisan 2017 Pazartesi - Saraya biat edenin 'sarayı yıkan İmam'a iftirası
- 10 Nisan 2017 Pazartesi - İran ve Hizbullah'ı düşman görenler, Amerika ve İsrail'i dost görmekten kaçamazlar
- 17 Mart 2017 Cuma - ‘Elma kokusu’ ile cennete ve ‘lağım kokusu’ ile cehenneme gitmenin adıdır Halepçe...
- 24 Ocak 2017 Salı - Hamdolsun! Kanal 12 ve On4 TV kapatıldı, yoksa ülke bölünürdü (!)
- 17 Aralık 2016 Cumartesi - Ülkesindeki Suriyelilere hakkıyla sahip çıkamayanlar Halepliler için endişe ediyor öyle mi?
- 14 Aralık 2016 Çarşamba - Tasalanmayın Halep'e yolu -Allahın izniyle- DİRENİŞ açtı zaten
- 11 Aralık 2016 Pazar - İsrail öldürmeyi biz satmayı iyi biliyoruz
- 1 Kasım 2016 Salı - Tabular yıkılıyor hazır olun!
- 11 Ekim 2016 Salı - Yeni Kerbela Yemen'dir
- 1 Ekim 2016 Cumartesi - Siyonist Peres’e gözyaşı döken Siyonist sever lider ve iktidarlar
- 16 Eylül 2016 Cuma - Kıblesi Tel Aviv ve Washington olanların kıble ve hac endişesi!
- 3 Eylül 2016 Cumartesi - Onbir İmâmı görüp iman etmeyenler on ikinci imamı GÖRMEZ
- 14 Ağustos 2016 Pazar - İlahî adalet 'Cemaat'ten sonra BOP'çu İslamcılara da uğramak üzere
- 11 Ağustos 2016 Perşembe - Dünün ‘Cemaatçi’leri, bu günün mağdurluğuna oynuyor!
- 27 Temmuz 2016 Çarşamba - Suriye'de operasyona razı olanlar, kendi ülkesinde operasyon yer
- 13 Temmuz 2016 Çarşamba - Yat, kat, saray ve zinayı görmek istemeyen “İslamcı”ların, "eski çorap ve eski terlikler" karşısındaki çaresizliği
- 9 Temmuz 2016 Cumartesi - Hem laik hem Müslüman olunamayacağını söyleyen İslamcılar, hem Siyonist hem Müslüman oldular!
- 4 Temmuz 2016 Pazartesi - "Dünya Kudüs günü de nedir?" diyen akılsızlara...
- 30 Haziran 2016 Perşembe - İktidar mı haklı, gözü aç sihirbazlar mı?
- 26 Haziran 2016 Pazar - Esad zalimdir diyerek elini sıkmayan "İslamcılar" mazlum(!) Netenyahu'nun elini sıkmakta beis görmediler
- 24 Haziran 2016 Cuma - "Kahrolsun Filistin, yaşasın büyük İsrail projesi direnişimiz"
- 23 Haziran 2016 Perşembe - Mesele iftarın sevabı mı yoksa itibarın hesabı mı?
- 9 Haziran 2016 Perşembe - 'İmam' Amerika'nın adamı mı, yoksa korkulu rüyası mı?
- 6 Haziran 2016 Pazartesi - Bu hal ve zihniyet orucu bozar mı?
- 27 Mayıs 2016 Cuma - Kendi çirkefliklerini gizlemek için, sürekli düşman ilan eden İslâm kılıflı Siyonistler
- 2 Nisan 2016 Cumartesi - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları 2
- 22 Kasım 2015 Pazar - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları
- 15 Kasım 2015 Pazar - Hangi açıdan bakarsak bakalım sizler ikiyüzlü ve güçlüden yanasınız
- 14 Ekim 2015 Çarşamba - Deli Hüsam'ın yerli, milli ve dindar avukatları
- 9 Ekim 2015 Cuma - Yemezler beyler; BOP'çular, NATO'cular!
- 3 Ekim 2015 Cumartesi - Hacda Öldürülen Beş Bin İnsan, Satılmış Bir Suudi Kralı Kadar Olamıyor mu?
- 18 Eylül 2015 Cuma - Bu bayram, kurbanlıklarımızı siyonistlerle değil Yemen'le paylaşalım
- 15 Eylül 2015 Salı - Namluları birbirimize değil; ABD, İsrail ve NATO üslerine çevirelim