Siyonist işgalci çete olarak bildiğimiz Hâk taraftarı büyük devlet olan İsrail'den özür diliyor, Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum..!*
4.02.2022

Evet yıllardır Siyonist ve düşman bir çete, mutlak kötülük, insanlık düşmanı, işgalci olarak bildiğimiz, oysa Hâk'ın taraftarı olan, Şu anda üzerinde hüküm sürdüğü toprakların asıl sahibi olan, eşitli algılar sonucu hakkında yanıldığımız ve kurulduğu günden bugüne hakkına girdiğimiz, iftira attığımız, karaladığımız, zulmettiğimiz için kendilerinden yani Hâk devlet olan "Büyük İsrail"den özür diliyoruz..!

Basiret ve feraset yoksunluğundan, zalim ve mazlum, mustazaf ve müstekbir, hâk ile batıl ayırımını yapamayacak durumda olmamızdan, cahilliğimizden dolayı kendilerinden af diliyoruz..!

Bunca yaptığımız zülümlerden, haksızlıklardan, hakaretlerden sonra af dilenmenin, helalleşmenin bu kadar kolay olamayacağını elbette biliyoruz.
Hiç bir bedel ödemeden üzgünüm, pişmanım demekle gereğinin yapılmış olunamayacağına da inanıyoruz..!

Ama aynı şekilde büyük devlet olmanın kriterlerinden bir kriterin de,
hatasının farkına varan ve pişmanlık duyan kesime şefkat kollarını açabilecek kadar yüreği büyük olduğuna da inanıyoruz..!

Evet mahçubuz ama hatadan dönmenin de bir erdem olduğuna inanıyoruz. İtiraf ediyoruz ki biz yanılmışız İsrail konusunda..!

Bu itiraf ve hatamızı kabul ettiğimizi ilan ettikten sonra, İsrail devletinin de bizi af edeceğini, hakkını helal edeceğini umuyor ve öyle davranacağına olan inancımızı da koruyoruz ....!

Çünkü İsrail'in kendisine yakışanı yapacağı konusunda zerre şüpheye yer vermediğimizden dolayı umutluyuz, o İsrail ki kurulduğu günden bugüne kendisine yakışanı en uygun şekilde yerine getirdiği bir gerçeklik olarak ortadadır..!

Ha şimdi diyeceksiniz ki size ne oldu da yıllardır kin güttüğünüz, düşman bellediğiniz, haritadan silinmesini arzuladığınız, onları yok etmeye çalışan kesime destek olduğunuz, dostlarından nefret ettiğiniz, İblis'in varisleri olduğuna inandığınız, kötülüklerin kaynağı olarak bildiğiniz İsrail'den helallik ve özür diliyorsunuz.

E be kardeşim hatadan dönmek fazilet, yanlıştan dönmek erdemliliktir.
Hata ve yanlışta ısrar etmek ise kötülüktür.
İnsanlar yanılır, kandırılır, olayları ve tarihi yanlış okuyabilir, yani hata işleyebilir.
Önemli olan yaptığımız hata ve yanlışlardan ders çıkarıp evet ben yanıldım, hata yaptım, çok pişmanım deyip hakkı kabul etmek değil mi..?!

Doğru soru size ne oldu değil sizi böyle bir tavıra sürükleyen neden veya mucize nedir sorusu olmalıdır ki, biz de meramımızı anlatabilelim değil mi..?!
İşte bizi böyle bir tavır sergilememize sebep olan değişimimizin cevabı, asrımızın lideri, dünyaya yön veren, KUDÜS'ü itikadi mesele bilen, zalimin karşısında asla boyun eğmeyen, dünyanın neresinde bir mazlumun sesini duysa o sese ses veren, Osmanlı'nın torunu, Sultan Alparslan'ın komutanı, Fatih'in fedaisi, Allah'ın keskin kılıcı ve necip Türk milletinin 21 yy lideri sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın son hamlesi ve girişiminde saklı.

Sayın Cumhurbaşkanımız İsrail'i meşru, dost ve müttefik, dışlanmış, ötekileştirilmiş, zülme uğramış, dünyanın tüm terörist yapıların hedefi haline gelmiş, işgal edilme ve hatta haritadan silinme tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş bir devlet olarak görmese, Filistin'in İsrail'e ait topraklar olduğuna inanmazsa,
İsrail devletinin Cumhurbaşkanı Herzog'u tüm itiraz, tehlike ve hatta iktidarını kaybetme pahasına olsa bile, hiç terör çete elebaşı olan bir kişiyi, İslam'ın son kalesi olan ülkemize davet eder miydi..?!

İşte biz sayın Cumhurbaşkanımızın bu tavır ve duruşundan dolayı yanıldığımıza ikna olduk..!

Çünkü onun 20 yıldır hiç yanılmadığına, hep doğru kararlar verdiğine, dünyaya aldanmadığına, hep hakktan, mazlumdan yana tavır sergilediğine, diktatör ve zalimlerle asla el sıkışmadığına, onlarla aynı masada oturmadığına şahitlik ettiğimiz tek kişi....!

Simdi böyle bir lider, daha doğrusu Allah'ın yeryüzünde ki gölgesi olan halifemizin bu davetinden nasıl bir okuma ve sonuç çıkaracaktık peki.

Dolayısıyla diyoruz ki,
Ey kendisine mutlak kötülük ve işgalci gözüyle baktığımız israil, sana o gözle bakan gözlerimiz kör, kahrolsun israil diyen dillerimiz lâl olsun.

 

İsrail'in haritadan silinmesi gerektiği, İsrail diye bir devletin olmadığı, İşgal edilmiş tüm toprakların Filistinlilere ait olduğu inancımız yerle yeksan olsun.
Filistinlilere gönderdiğimiz selamlar, selametsizlik olsun,
Hamas'a islami Cihad'a duyduğumuz sevgi ve muhabbet yerin dibine batsın..!

Ey İşgalci terör çete elebaşı olarak gördüğümüz Herzog, Sana olan bu öfke ve kin dolu bakışımız kardeşliğe vesile olsun..!

Senden, ülkenden, davandan özür diliyor, hakkınızı helal etmenizi umuyoruz..!

Sayın Cumhurbaşkanımızdan davetini şehidler ayı bildiğimiz Şubat ayının bir Cuma gününe denk getirtilmesini, siz Herzog'dan da Cuma namazı sonrası Ayasofya'da cuma namazını eda eden Müslümanlara bir selamlama konuşmasında bulunmanızı rica ediyoruz ki,

Yıllar önce her cuma çıkışı sonrası attığımız kahrolsun İsrail sloganlarının vebali altında daha fazla ezilmeyelim..!

Bize bu bilinci kazandıran başta Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan'a teşekkürü bir borç biliyor, sizi, devletinizi ve davanızı yanlış anladığımız için de özür diliyoruz..!

Yaşasın Siyonist ve İslamcılık birlikteliğimiz.!.
Yaşasın İsrail ve Türkiye kardeşliğimiz..!
Yaşasın müttefiklik ve dostluğumuz..!
Kahrolsun bizi birbirimize düşman olarak gösterme gayretinde bulunan kesimler..!

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------

* Dikkat..!! Aşırı İRONİ içerir.