İDLİB!
6.02.2020
İdlib ne beka ne de sivilleri dert edinme meselesidir.
Bayrak, devlet, ırk, toprak, vatan, cennet ve şehadet gibi kavramlarla süslenmiş kelimelere odaklanmak yerine, İDLİB meselesini tutarlı bir şekilde tahlil etmenin yolunu en son yaşananlardan ziyade, öncesini yani Suriye'de olayların başladığı 2011 yılından itibaren ele almakla doğru bir sonuca varılabilir.
Doğru sonuca ulaşmanın anahtarı AMERİKA ve İSRAİLLİ yetkililerin SURİYE devletinin niçin yıkılması gerektiği ile ilgili o dönemde vermiş oldukları demeçlerde saklıdır.
Medya yoluyla oluşan hasarlar sonucu beyinlerinde yanlış kaynama yaşamayan dostlar, olayların başladığı 2011 döneminde Sio-emperyal İblislerin verdikleri o mesajları iyi hatırlamaktalar.
Örneğin;
Wikileaks tarafından yayınlanan birçok belgede,
İsrail'in güvenliğini sağlamak adına, Orta Doğu'da özellikle Suriye'de büyütülen "Kanarya ve Muhabbet Kuşlarını Koruma ve Yaşatma Dernekleri" terör şebekelerinin ABD tarafından desteklendiği çok net bir şekilde ortaya çıkmıştı.
ABD'nin Suriye'deki temel hedefinin Suriye rejimini devirmek olduğunu, zira Suriye rejiminin devrilmesinin İsrail'in çıkarlarına hizmet edeceğini açıkça ifade etmekten çekinmeyen dişi müftü ve mücahidenin (!) "İsrail'in güvenliği için Esad devrilmeli" sözü hafızalara balyoz etkisi bırakmıştı.
İlk önce Suriye devleti ve Esad yıkılacak diyerek cihatta ısrar ettiler.
IŞİD'in attığı kurşunların hedef bulması için açıkça dua ettiler.
IŞİD'i öfkeli gençler diye servis ettiler.
IŞİD toplumun öfkesini üzerine çekince IŞİD'in ismini değiştirdiler.
Nusra, Kaide, Tahrir, Zengi, Türkmen yetmemiş olmalıydı ki;
ABD ile Özgür Suriye ordusu, Kuvayı milliye, bilmem Suriye Milli Ordusu adıyla hafızalarımızı allak bullak ettiler.
Amerika ve İsrail'in tekfirci askerleri güç kaybedince “Halep yanıyor” dediler.
Halep'e köprü olmak gerekir dediler.
Halep temizlenince, sınırımızda PKK, YPG, PYD tehlikesine dikkat çekip Suriye'nin bir kaç yerine yerleştiler.
Tekfircilerin son kalesi olan İdlib'te otonom bir bölge kurma adına âdeta cansiperane çalıştılar.
Otonom bölge oyunu tutmayınca yine eski usule dönüp İdlip'te sivil hassasiyeti perdesiyle terörü ve teröristleri korumaya çalıştılar.
Şimdi İdlib de temizlenmek üzere.
Peki, İdlib temizlendikten sonra ne olacak?!
İdlib temizlediği gün olaylar asıl o zaman anlaşılacak.
Nasıl mı?!
Esad Kürtler ile masaya oturup hadi ey Kürt kardeşim artık devletin çatısı altına girmeniz gereken gün geldi diyecek!
İşte o zaman ipler kopacak.
Alışılagelmişin dışında hop Esed hop!!
Mazlum ve kardeş Kürt halkını sana ezdirmeyeceğiz diyerek YPG / PYD ile müttefiklik kurmanın yollarını deneyecekler.
Yıllardır ülkeye tehdit olarak gördükleri örgütleri bir anda ülkenin kaybolmuş kardeş ve askeri destekçileri olarak piyasaya sürecekler.
Nasıl olsa halkı kandırmak için ey halkımız meğerse kandırılmışız demeleri yeterli oluyor, burada da öyle olacak...
Bunu da vatan, millet, bayrak, ümmet kavramlarıyla soslayıp, itiraz edenleri de hainlikle suçlayacaklar.
Tüm dertleri, "Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız" algısının ardına gizlenip Amerika'yı bölgede tutmak, Israil'e rahat bir nefes aldırıp Kudüs'ü tamamıyla Siyonistlere peşkeş çekmek ve İsrail'e Suriye'de egemenlik alanı açmak!!
Merdaneli çamaşır makinesi gibi bir Amerika'ya bir İsrail'e dönüp göz kırparak aşkını ilân etmek.
Evet, bir beka meselesi var, o beka meselesi de aslında İsrail'in bekasıdır.
Yani mesele sadece İdlib'ten ibaret değil Suriye'nin tümünden ibarettir.
Halen Suriye'de kim hangi planın peşinde sorusunu sormak ya olayları anlamamak ya da cevabını bildiği soruyu sorma huyundan tevillerle vicdanını rahatlatmaktır yani kendisini kandırmaktır.
Çünkü artık Suriye'de herkes çok açık oynamakta ve gizli kalmış hiçbir plan ve proje bulunmamaktadır.
Suriye'deki nihai hedefin ne olduğunu kavramadan olayları doğru tahlil etmek mümkün görünmemektedir.
Nihai hedef Suriye'nin yıkılması ve Siyonist rejimin büyütülmesidir.
Gün, ülkesini işgalden korumaya çalışan Esad'a terör, katil, zalim dedikten sonra işgalci teröristlere karşı sessiz kalanların mahallesinden taşınma günüdür.
Evet, beyler gün sizi dâhili hattan arayanlara "YENİ OSMANLI DEVRİMİNE", harici hattan arayanlara "SİOEMPERYAL DEVRİMİNE" ulaşılamamaktan, lütfen daha sonra şansınızı MUHAMMEDÎ DEVRİM hattını arayarak deneyiniz deme günüdür.
Yani “Amerika'ya asker, İsrail'e kalkan ve Muhammedî İslam'a düşman olmama” günüdür.
Aksi halde "Allah'ım bizi utandırma" diye dua edip Allah'tan Peygamber'den, mazlum ve mağdur halklardan utanmayanlar sınıfında buluruz kendimizi.
- 12 Mayıs 2022 Perşembe - Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni rejimin kurucusu değil emanetçisidir..!!!
- 4 Şubat 2022 Cuma - Siyonist işgalci çete olarak bildiğimiz Hâk taraftarı büyük devlet olan İsrail'den özür diliyor, Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum..!*
- 7 Mart 2020 Cumartesi - Alptekin Dursunoğlu kimdir?
- 5 Mart 2020 Perşembe - İdlib ısrarı!
- 11 Şubat 2020 Salı - Askerin ölmesini değil yaşamasını, ülkenin kaybetmesini değil bağımsızlığını istiyoruz
- 10 Şubat 2020 Pazartesi - CHP'nin Kudüs sevgisini bilmem ama Amerikancı İslam'ın kaybettiği ortada!
- 8 Şubat 2020 Cumartesi - Açıkça BOP'tan yanayız diyemeyenler, Suriye'den mi yoksa Türkiye'den mi yanasınız diye soruyorlar
- 13 Ekim 2019 Pazar - Bir beka sorunu varsa o da İsrail'in beka sorunudur
- 28 Eylül 2019 Cumartesi - De keremkın!
- 17 Eylül 2019 Salı - Anne ANNEDİR
- 13 Mart 2019 Çarşamba - İmam Hüseyin aşkına diren EY KUDÜS!
- 6 Mart 2019 Çarşamba - Dost ve müttefik ABD bizi tokatlarken ağlama diyor!
- 14 Aralık 2018 Cuma - Biletsiz ikramiye
- 10 Eylül 2017 Pazar - Sığ mensubiyetçi tavır ile esası kaybetmek
- 24 Nisan 2017 Pazartesi - Saraya biat edenin 'sarayı yıkan İmam'a iftirası
- 10 Nisan 2017 Pazartesi - İran ve Hizbullah'ı düşman görenler, Amerika ve İsrail'i dost görmekten kaçamazlar
- 17 Mart 2017 Cuma - ‘Elma kokusu’ ile cennete ve ‘lağım kokusu’ ile cehenneme gitmenin adıdır Halepçe...
- 24 Ocak 2017 Salı - Hamdolsun! Kanal 12 ve On4 TV kapatıldı, yoksa ülke bölünürdü (!)
- 17 Aralık 2016 Cumartesi - Ülkesindeki Suriyelilere hakkıyla sahip çıkamayanlar Halepliler için endişe ediyor öyle mi?
- 14 Aralık 2016 Çarşamba - Tasalanmayın Halep'e yolu -Allahın izniyle- DİRENİŞ açtı zaten
- 11 Aralık 2016 Pazar - İsrail öldürmeyi biz satmayı iyi biliyoruz
- 1 Kasım 2016 Salı - Tabular yıkılıyor hazır olun!
- 11 Ekim 2016 Salı - Yeni Kerbela Yemen'dir
- 1 Ekim 2016 Cumartesi - Siyonist Peres’e gözyaşı döken Siyonist sever lider ve iktidarlar
- 16 Eylül 2016 Cuma - Kıblesi Tel Aviv ve Washington olanların kıble ve hac endişesi!
- 3 Eylül 2016 Cumartesi - Onbir İmâmı görüp iman etmeyenler on ikinci imamı GÖRMEZ
- 14 Ağustos 2016 Pazar - İlahî adalet 'Cemaat'ten sonra BOP'çu İslamcılara da uğramak üzere
- 11 Ağustos 2016 Perşembe - Dünün ‘Cemaatçi’leri, bu günün mağdurluğuna oynuyor!
- 27 Temmuz 2016 Çarşamba - Suriye'de operasyona razı olanlar, kendi ülkesinde operasyon yer
- 13 Temmuz 2016 Çarşamba - Yat, kat, saray ve zinayı görmek istemeyen “İslamcı”ların, "eski çorap ve eski terlikler" karşısındaki çaresizliği
- 9 Temmuz 2016 Cumartesi - Hem laik hem Müslüman olunamayacağını söyleyen İslamcılar, hem Siyonist hem Müslüman oldular!
- 4 Temmuz 2016 Pazartesi - "Dünya Kudüs günü de nedir?" diyen akılsızlara...
- 30 Haziran 2016 Perşembe - İktidar mı haklı, gözü aç sihirbazlar mı?
- 26 Haziran 2016 Pazar - Esad zalimdir diyerek elini sıkmayan "İslamcılar" mazlum(!) Netenyahu'nun elini sıkmakta beis görmediler
- 24 Haziran 2016 Cuma - "Kahrolsun Filistin, yaşasın büyük İsrail projesi direnişimiz"
- 23 Haziran 2016 Perşembe - Mesele iftarın sevabı mı yoksa itibarın hesabı mı?
- 9 Haziran 2016 Perşembe - 'İmam' Amerika'nın adamı mı, yoksa korkulu rüyası mı?
- 6 Haziran 2016 Pazartesi - Bu hal ve zihniyet orucu bozar mı?
- 27 Mayıs 2016 Cuma - Kendi çirkefliklerini gizlemek için, sürekli düşman ilan eden İslâm kılıflı Siyonistler
- 2 Nisan 2016 Cumartesi - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları 2
- 22 Kasım 2015 Pazar - İslamcıların 90'lardaki talepleri ile 2015 icraatları
- 15 Kasım 2015 Pazar - Hangi açıdan bakarsak bakalım sizler ikiyüzlü ve güçlüden yanasınız
- 14 Ekim 2015 Çarşamba - Deli Hüsam'ın yerli, milli ve dindar avukatları
- 9 Ekim 2015 Cuma - Yemezler beyler; BOP'çular, NATO'cular!
- 3 Ekim 2015 Cumartesi - Hacda Öldürülen Beş Bin İnsan, Satılmış Bir Suudi Kralı Kadar Olamıyor mu?
- 18 Eylül 2015 Cuma - Bu bayram, kurbanlıklarımızı siyonistlerle değil Yemen'le paylaşalım
- 15 Eylül 2015 Salı - Namluları birbirimize değil; ABD, İsrail ve NATO üslerine çevirelim